| Stajyerlik dönemimde, bize asla unutmadığım bir şey söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت لنا شيئاً خلال سنة تدريبي .الذي لم أنساه أبداً |
| Bir keresinde beni oturttu ve asla unutmadığım bir şey söyledi. | Open Subtitles | ،ذات مرة أجلسني و أخبرني شيئاً لم أنساه قط |
| Ama hatırlayamadığım tek şey yemin ederim, asla unutmadığım bir şeydi. | Open Subtitles | ولكنالشيءالوحيدالذيلايمكننيتذكره... هو الشيء الوحيد الذي أقسمت أن لا أنساه |
| Ancak, içlerinden biri vardı ki hiç unutmadığım, ve bunu bana hiç sormamış olan, | Open Subtitles | ولكن الوحيدة التي لم أنساها هي الوحيدة التي لم تسأل |
| Bu arada unutmadığım tahlil sonuçlarını bırakayım size. | Open Subtitles | في الوقت الحالي,سأتركك مع الفحوص المخبرية التي لم أنساها |
| Kariyerimin başında, hiç unutmadığım bazı dersler aldım. | Open Subtitles | ، لقد تعلـّمت شيئاً في مهتنا تلك ...ولم أنساه قط |