| Aditi'nin babasının Jai'ye, Aditi'yi unutması için çek verdiği gün. | Open Subtitles | حيث يعرض والد اديتي شيكا بمبلغ مليون دولار على جاي لكي ينسى اديتي |
| Bu diğerinin iyi zamanları unutması anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعنى أن الآخر يجب أن ينسى حيال الوقت الجيد الذى حظيتم به |
| Ailemin unutması olayı vahimleştiriyor. | Open Subtitles | نسيان عائلتي ليوم مولدي جعل مِن ذلك أكثر قوّة. |
| Savaşçıların Kralı, sonsuza dek yaşaması için dünyaya terk edildi ölmesi ya da yaptığı korkunç hatayı unutması mümkün değildi. | Open Subtitles | الملك المقاتل تُرك ليجوب الأرض إلى الأبد، غير قادر على الموت، أو على نسيان خطئه الرّهيب. |
| Kendi kendimi ameliyat ediyordum. unutması biraz zor. | Open Subtitles | كنت أجري جراحة لنفسي، هذا يصعب نسيانه نوعيًا. |
| Dostum, unutması zor bir gün. | Open Subtitles | ،يارجل إنه يوم من الصعب نسيانه |
| Bu derdini hemen unutması gerekecek. | Open Subtitles | حسنا فعل حيث ذهب لينسى وليتغلب على الصدمة |
| Michael'ın özelliği de çabuk unutması. | Open Subtitles | ان موهبة مايكل هي قدرته على النسيان |
| Çocuğun biraz mal görüp dertleri unutması lazım. | Open Subtitles | يحتاج الفتى أن ينسى مشاكله بالتحديق ببعض الصدور. |
| Oğlunu eve götür, ona unutması için her şeyi söyle, sonsuza dek. | Open Subtitles | خذ ابنك للمنزل وأخبره أن ينسى كل شيئ للأبد |
| Meşgul bir gencin ihtiyar annesini unutması normal. | Open Subtitles | من السهل لرجل شاب أن ينسى والدته العجوز. |
| Onu unutması için büyülemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تلقي عليه تعويذة الذاكرة لكي ينسى. |
| Her an birileri birbirleriyle olmaya çalıştığı sürece birinin birini unutması nasıl mümkün olabilir? | Open Subtitles | كيف من المفترض لأي شخص ان ينسى شخص لو كان في كل ثانيتين اي شخص يحاول ان يعودا معا مع شخص ما؟ |
| Açıkçası onun için en iyisi olanları unutması. | Open Subtitles | بصراحة نسيان ما حدث له ليلة البارحة قد يكون الأفضل له |
| Aslında sen haklısın. Bazı şeyleri unutması zor. | Open Subtitles | الأمر أنكِ محقة , من الصعب نسيان بعض الأشياء |
| Uyanık olmak iyiymiş fakat rüyalarını unutması zorlaşmış. | Open Subtitles | كونها مستيقضة كان أمرا مريحا لكن كان من الصعب نسيان الأحلام |
| unutması zor birisin. | Open Subtitles | أنت من النوع الّذي يصعب نسيانه |
| Evet, burnumu kırdığı için unutması zor onu. | Open Subtitles | أجل, من الصعب نسيانه بما أنه كسر أنفي |
| unutması zor bir adamdı. | Open Subtitles | - الرجل يصعب نسيانه ظننته سيوجه إلي لكمة |
| Bu yaz Serena'yı unutması konusunda ona yardımcı olabileceğini ummuştum. | Open Subtitles | كنت آمل انها ربما تساعده لينسى (سيرينا) في هذا الصيف |
| Gördüklerini unutması için görgü tanığına ödeme yaptılar. | Open Subtitles | لقد رشوا الشاهد الوحيد لينسى ما رآه |
| "Aşk çok kısa, unutması çok uzun." Neruda'nın şiiri. | Open Subtitles | "كم هو قصيرٌ الحب, "وكم هو طويلٌ النسيان. |
| Yaşadığımız onca şeyden sonra unutması kolay değil. | Open Subtitles | من الصعب النسيان بعد كل ما خضناه معا |