"unuttuğunu" - Translation from Turkish to Arabic

• نسيت
• نسي
• نسيتني
• ينسى
• نسيتي
• نسيتِ
• تنسين
• نسيتنا
• نسى
• نسيته
• نسيتيني
• نساك

Bu sabah bir şey unuttuğunu fark ettim ve getireyim dedim.
لاحظت أنك نسيت شيء هذا الصباح لذا أردت أن أجلبه لك

Bu yüzden mi ofisten arayıp, emziğini orada unuttuğunu söylediler?
ألهذا اتصل المكتب وأخبروني بأنّك قد نسيت مصاصتها هناك ؟

Seninde bana benzeyip. Tamamen unuttuğunu düşündüm.
ظننت أنك أحببتني كذلك لكنك نسيت كل شيء عني

Ross'un beyin ilacını almayı unuttuğunu farkettim.
من ؟ لقد اكتشفت ان روس نسي ان يأخذ دواءه العقلي

Benim hakkımdaki her şeyi unuttuğunu söyledi. Hayatına devam ettiğini söyledi.
قالت إنّك نسيتني تمامًا، وأنّك تجاوزت رحيلي.

Yirmi iki yıldır bir numarayı unuttuğunu hiç görmedim.
إثنين و عشرون عاما ً , و أنا على يقين بأنه لم ينسى رقما ً قط

unuttuğunu varsayarak söylüyorum, 2008'de ben adaylığımı koyacağım.. ..ve onunla mücadele etmeye hiç niyetim yok.
إذا لقد نسيتي إنني أعتزم ألترشيح في 2008

Bana, Windlesham'da bir gece, Sir Arthur Conan Doyle'nin heykelinin orada yaşadığımız güzel anları unuttuğunu söyleme.
اذا لا تقول لي بأنك نسيت عمل طائش محدد اعلى بلاطة ضريح آرثر كانون دويل

Bana o çok istediğim Dvd oynatıcısını aldın, değil mi? unuttuğunu sanmıştım.
يمكن أن يكونوا أحضروا لي الديفي دي الذي كنت أريده لقد نسيت تقريباً

Arabadan çikolata al ve kadına nerede olduğunu bilmediğini çekimi ona hatırlatmayı unuttuğunu söyle.
وإجلبي معك حلوى الهارشي من السلّة وأخبريها بانك لا تعلمين أين هو وقد نسيت أن تذكريه وهذه الحقيقة.

Komik, Çünkü benimle tanışana kadar neden dans ettiğini unuttuğunu söylemiştin.
هذا مضحك ,بسبب ماقلتة عن أنك نسيت السبب في جعلك ترقص. ألي أن ألتقيتني.

Ya da çocukça bir şey istiyorsan, telefonu galeride unuttuğunu ve mesajı görmediğini söyleyebilirsin.
أو إذا كنت تبحثين عن أمرا صبياني تستطيعن أخباره بأنك نسيت الهاتف في المعرض ولم تستلمي الرسالة

Söylediğim bir şeye güldü ve bir an için yüzünde hakkımda ne düşündüğünü unuttuğunu gördüm.
تبتسم لشيء قلته ورأيت في عينيها للحظة أنها نسيت ما كانت تظنه بي

Çocuğu yetimhaneye koyduğunu unuttuğunu ve 7 senedir dört dönüp onu aradığını söyledi.
،يقول أنه نسي أنه وضعها في دار للأيتام وأنه أمضى 7 سنوات يجوب أرجاء العالم باحثًا عنها

Onunla yattığını ama adını sormayı unuttuğunu söylüyor.
هذا يعني أنه مارس الجنس معها . و نسي أن يعرف أسمها

Pierce, cüppeni getiren adam bunu vermeyi unuttuğunu söyledi.
هي بيرس , ذلك الرجل أتي لأسترجاع ردائُك وقال انه نسي لتسليم.هذا.

Ödümü koparttın. Bir an kim olduğumu, unuttuğunu sandım.
لقد اصبتني بالرعب ظننت أنك نسيتني

- ...bir numarayı unuttuğunu hiç görmedim.
إثنين و عشرون عاما ً , و أنا على يقين بأنه لم ينسى رقما ً قط

Şu avcının rakun derisi şapkasındaki rakun derisini unuttuğunu fark etmeden edemedim.
لاحظت أنكِ نسيتي وضع جلد الراكون على قبعة الراكون للصياد

Bir gün hayatını yaşamayı unuttuğunu fark edersen bu çok üzücü olur.
وسيكون محزناً إن أدركتِ يوماً ما أنّكِ نسيتِ أن تعيشي حياتكِ

Yemek yemeyi hep unuttuğunu biliyorum.
انا لدي عمل لأقوم به اعلم إنكِ دائماً ما تنسين أن تأكلي.

Yaşadığımı unuttuğunu düşündüm.
لقد ظننت إنكِ نسيتنا عن الوجود

Yemin ederim, bazen bu yaşlı dünyanın iyi niyetliliği unuttuğunu düşünüyorum!
اقسم انى فى بعض الاوقات اعتقد ان هذا العالم قد نسى الاخلاق الجيدة

Doğum gününün yaklaştığından bahsedersin çünkü içten içe onun unuttuğunu bilirsin.
انت سعيد لذكر موعد قدوم عيدميلادك لانك في أعماقك تعلم بأنها نسيته

Zoey ile seks yaptım çünkü mektubuma hiç cevap vermemeden ötürü beni artık unuttuğunu sandım.
،عندما لم تردي بشيء على رسالتي حسبت أن أنك نسيتيني

Hayır, unuttuğunu sanmıyorum.
لا ، لا أعتقد أنه نساك