| Geceler boyu Eyalet Şampiyonluğunu... düşlediler... kasabaları, takımları, okulları için bu unvanı... kazanmanın hayalini kurdular. | Open Subtitles | لقد حلموا ببطولة الولاية في الليلة الماضية حلموا بفرصتهم الحصول على اللقب لمدينتهم ولفريقهم ولمدرستهم |
| Demek istediğim, unvanı almak istiyorsan belki de seni götürecek kişi o değildir. | Open Subtitles | اذا اردت الوصول الى اللقب هو ليس الشخص الصحيح لايصالك |
| Genelevden çıktı, o unvanı da satın aldı. | Open Subtitles | الكل يعرف أنها من المجارير، و ذلك اللقب أعطي إليها |
| Rahibe gidip babamın ona emanet ettiği parayı alacağız o parayla sana at, zırh ve şövalyelik unvanı alabiliriz. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى القسيس ونستعيد المال الذي أعطاه إياه والدنا ما يكفي لشراء الحصان والدرع وتحصل على لقب الفارس |
| Döndüğün zaman, babanın unvanı hakkında neler yapabiliriz, bir bakarız. | Open Subtitles | عندما تعود ، سنرى ما يمكننا فعله بشأن لقب والدك |
| Ayrılan ayağım yerine takıldığı için çok istenen o unvanı geri almalıyım. | Open Subtitles | بعد أن أعدت تركيب ساقي المبتورة، يجب أن أستعيد لقب أكثر راقص مشتهى |
| Sırf bu unvanı kazanmak için orada ne pislikler yaptıklarını bilmezsin. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن ما يفعلوه هناك ليفوزوا باللقب |
| Anladığım, Manchester'da unvanı talep eden biri olduğu ama karara bağlanmaktan çok uzak. | Open Subtitles | هناك قريب من مانشيستر له أحقية اللقب. في العموم, نحن بعيدون كل البعد عن الإستقرار. |
| Peşinde koşulan unvanı elde etmek için Noryangjin seçmelerini geçmelisin! | Open Subtitles | عليك ان تجتاز إختبار النوريانغ جين كي تحصل على هذا اللقب |
| Bu unvanı yatakta Griffith'e sergilediğin yeteneklerinle elde etmiş olmalısın. | Open Subtitles | لابد انكِ كسبتِ هذا اللقب من خلال مهاراتكِ بالفراش مع زعيمكِ جريفيث |
| Sizin türünüzün çoğu bu unvanı almak için insanları öldürebilir.. | Open Subtitles | أغلب أمثالك يقتلون للحصول على هذا اللقب. |
| Bilmiyorum, ama her nerede ise o unvanı ondan geri alamayacaklar. | Open Subtitles | ،لا أعلم , لكن أيّاً كان .لا يمكنهم أخذ ذلك اللقب منه |
| Onlara ikinizin de bir unvanı hak ettiğini göstermek istiyorsun. | Open Subtitles | وتريد أن تري للإثنين .أنّك تستحق ذلك اللقب |
| Kendim için acımasız bir gazeteci unvanı kurmak istiyorum sen de çok uygun bir hedefsin. | Open Subtitles | أخطط للحصول على لقب صحفية فعالة وأنت هدف مشهور للغاية |
| Arp çalıyor. unvanı yok ama iyi bir aileden. | Open Subtitles | يعزف الهارب ، لا يحمل لقب لكنه من أسرة جيدة |
| "Mode asistanı"ndan daha iyi bir unvanı olmalı değil mi? | Open Subtitles | تحتاج الى لقب افضل من موظفة مؤقته.. اليس كذالك؟ |
| Ayrıca, ondan vazgeçmek istemiyorum unvanı olmasa bile. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك، لستُ متأكدة بأني أريدُ تأجيل الزواج حتى بدونِ لقب |
| Yani Fayeen'in unvanı alabilmesi için Abboud'un önünden çekilmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | و من أجل ان يحصل الامير فايين على لقب انه يحتاج ان يبعد عبود من طريقه |
| Yani Fayeen'in unvanı alabilmesi için Abboud'un önünden çekilmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | و من أجل ان يحصل الامير فايين على لقب انه يحتاج ان يبعد عبود من طريقه |
| Onun şimdi farkındayım ama unvanı kazanmaya odaklanmıştım. | Open Subtitles | أعلم هذا الأن ، لكنني كنت أركز على الفوز باللقب. |
| Oğlumun bir unvanı olacak ve kızının da çok verimli bir tarlası. | Open Subtitles | ، إبني يكسب لقباً و إبنتك ، بعضاً من أغنى الاراضي الزراعيّة |
| Majestelerinin emriyle Koruyucu General unvanı Huang'a verilmiştir. | Open Subtitles | في إِمرة جلالته لقبُ جنرال الدفاع يُمنح لِغوانغ |
| Bu unvanı nasıl kazandığını gösterelim onlara. | Open Subtitles | لنرى كم أنك أكتسبت هذا الآسم عن أستحقاق |