| Bu gece öldürülen hayvanlardan biri, sabah uyandığımda onu ölü buldum ve çok kötü hissettim, çünkü o sahip olduğumuz tek boğaydı. | TED | هذه إحدى الابقار التي قتلت ليلآ, وعندما إستيقظت في الصباح وجدتها ميتة, وشعرت بالسوء, لأنه كان الثور الوحيد الذي نملكه. |
| Bu sabah uyandığımda, Bana harika birşeyler olacağını hissetmiştim. | Open Subtitles | عندما إستيقظت هذا الصباح وجدت شيئا رائعا حدث لى. |
| Bilmiyorum, ama uyandığımda sütyenim yoktu. Bu hiç iyi bir işaret değil. | Open Subtitles | لا أعرف , ولكنني أستيقظت دون صدريتي هذه ليست علامه جيده إطلاقاً |
| uyandığımda sanki birisi kafama garip fikirler sokmuş gibi hissediyorum! | Open Subtitles | استيقظ في منتصف الليل واشعر ان احدهم يملا رأسي بالافكار |
| Gecenin bir yarısı uyandığımda çok korktum. Yargıç yatağın kenarına oturmuş. | Open Subtitles | ثم وفي منتصف الليل، استيقظتُ فوجدته واقفًا بجوار سريرنا |
| Prince Paisley: Sabah uyandığımda çantamı motoruma koyarım. | TED | برنس بايلي: عندما أستيقظ في الصباح، أضع حقيبتي على الدراجة. |
| uyandığımda elim böyleydi ve insanlar onu durdurmaya çalışıyordu . | Open Subtitles | عندما أفقت كانت يدي تتحرك هكذا حاول الناس إيقافها |
| uyandığımda anladım ki meğer silikon kulak tıkaçlarımdan birini çiğniyormuşum. | Open Subtitles | وأدركت عندما صحوت أنني كنت أمضغ احدى سدّادتي اذني الهوائيتين. |
| Ve bugün uyandığımda gözlerime inanamadım! | Open Subtitles | و ثمّ اليوم , أنتَ تعلم , إستيقظت و لم أستطِع تصديق الأمر |
| Beni kulübeye taşıdı ve ertesi sabah uyandığımda, soyunmuştum, ve bana kuru elbise verdi. | Open Subtitles | انة هو. حملني الي هذا الكوخ وعندما إستيقظت في الصباح التالي، كنت عارية لقد وضع ملابسي في خارج لكي تجف. |
| Dışarı çıktığımda bayılmışım. uyandığımda yerde yatıyor vaziyetteydim. | Open Subtitles | خرجت وفقدت الوعي، وعندما إستيقظت كنت مستلقٍ على الأرض |
| Ertesi sabah, uyandığımda böyle yapmaya başladı. | Open Subtitles | إستيقظت في الصباح التالي، وكان يتحرك هكذا |
| Bu sabah uyandığımda ... yüzüm bununla kaplıydı. | Open Subtitles | عندما إستيقظت هذا الصباح وجدت وجهي مغطى بهذا |
| uyandığımda, bunları göbeğimde buldum. | Open Subtitles | غفوت، وعندما أستيقظت وجدت هذان الشيئان. ماذا يعنيان؟ |
| Bu sabah uyandığımda, fark ettim ki hiç biriniz beni istemiyorsunuz. | Open Subtitles | عندما أستيقظت هذا الصباح ادركت انكم لا تريدونى معكم |
| uyandığımda, karşımda kendimi görmem için yatak odasında dursun istiyordu. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون في غرفة النوم بحيث يكون لدي شيء انظر إليه عندما استيقظ في الصباح |
| Ve sonra sabah uyandığımda beni öpmeni istiyorum. | Open Subtitles | وبعدذلك.. عندما استيقظ صباحاً أريد منك تقبيلي |
| Sabah uyandığımda bunu yapacağım aklımın ucundan bile geçmemişti. | Open Subtitles | ليس هذا أول ما خطر ببالي عندما استيقظتُ هذا الصباح |
| uyandığımda para masanın üstündeyse, bilirim ki bir ortağım var. Değilse, bilirim ki ortağım yok. | Open Subtitles | و عندما أستيقظ اذا كان المال على المائدة, فسأعلم أن لدى شريك |
| Her ne yaptıysam uyandığımda çok zindeydim. | Open Subtitles | على أية حال لقد أفقت من التنويم وأنا في حال جيدة |
| Tam havamdayım. Bu sabah uyandığımda moralim bozuktu. | Open Subtitles | مزاج جيد الليلة , لقد كنت مكتئب عندما صحوت هذا الصباح |
| Her sabah uyandığımda bileklerimi kesmeme engel olan çocuklarımın sevgisi... | Open Subtitles | الأطفال هم الذين يمنعونى من قطع رسغى عندما أصحو بالصباح |
| Sandım ki uyandığımda bu yüzümden okunurdu. | Open Subtitles | لدرجة أنني سأستيقظ بحالة عقلية متحسّنة والتي ستظهر آثارها على وجهي. |
| Şey, bu sabah uyandığımda Philadelphia'ya uçacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن اتوقع بأنني سوف اذهب إلى فيلادلفيا اليوم عندما استيقضت من النوم |
| Dün uyandığımda bu sabah böyle uyanacağımı hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | أمس عندما إستيقظتُ أنا أَبَداً تَخيّلَ أنا أَستيقظُ هنا اليوم. |
| Bir gece yatağıma yattığımda çocuktum, ve uyandığımda büyümüştüm. | Open Subtitles | ذهبت إلى السرير في إحدى الليالي وكنت طفلا وعندما استيقظت أصبحت كبيرا أوه صحيح .. |
| Sanki dünyanın en kötü Mickey'si olmuşum da, uyandığımda bütün şehri altüst etmişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | تعلم, نوعا ما أشعر انني نمت واستيقظت لاجد |
| uyandığımda, arabalarına binip gitmişlerdi ben de buraya kadar yürüdüm." | Open Subtitles | عندما استعدت وعيي كانوا قد اختفوا بسياراتهم نهضت ومشيت إلى الداخل |
| Genelde eve ben uyandığımda, yani şafak vakti geliyordu. | Open Subtitles | عادةً ما تعود عند الفجر, في وقت استيقاظي. |