| Onların işi Pearl Harbor'ı uyaracak her türlü telsiz donanımına sahip aracı yok etmek olmalı. | Open Subtitles | مهمتهم تدمير أى شئ به جهاز راديويمكنأن يحذر"بيرل هاربور" |
| Eğer annemi resmi göndermeme konusunda uyaracak bir uygulama olsaydı, babam kovulur muydu?" | Open Subtitles | أمكنه أن يحذر أمّي من أن تنشر التعليق "الذي تسبب بطرد أبي |
| Ona, karayolunda mahsur kalan göçmenlerin yolun karşısına koşabileceği konusunda motorcuları uyaracak bir levha tasarlama görevi verilmişti. | TED | وطُلب منه رسم إشارة لتحذير السائقين الذين ينقلون المهاجرين العالقين على الطريق العام والذين قد يحاولون عبور الطريق. |
| Bunu durdurmak için halkımı uyaracak bir yol bulmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أجد طريقه لتحذير شعبى، لإيقاف هذا. إتركيه لجوني. |
| - Herkesi uyaracak mı? | Open Subtitles | - سيحذر الجميع؟ - مَن؟ |
| - Herkesi uyaracak mı? | Open Subtitles | - سيحذر الجميع؟ - مَن؟ |
| Norris BioTech'in kasasını biri açarsa alarm bizi uyaracak şekilde ayarladım. | Open Subtitles | وضعت إنذار لينبهنا إن فتح أي شخص المخزن في شركة (نوريس بيوتيك) |
| Beynini uyaracak ve uyanacaksın. | Open Subtitles | سيقوم بتحفيز دماغك وسوف تستيقظ. |
| En azından gemimiz yaklaşırken bizi uyaracak kadar hatırladın. | Open Subtitles | على الأقل عندما اقتربنا قادمين من الفضاء تذكرت جيدا أن تحذرنا بأن نبتعد |
| Birisi eskimoları uyaracak | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يحذر إسكيموس |
| Onun yanaşması hâlinde, beni uyaracak bir su efsunu yapacağım. | Open Subtitles | سأدلي سحر المياه لتحذير لي إذا كان يقترب. |
| İnsanları uyaracak bir sireni yok! | Open Subtitles | ليس هناك صفارة لتحذير الناس |
| L'Corp'tan çıkartılacak olursa bizi uyaracak bir program kurmuştum. | Open Subtitles | لذا صمعت برنامج لينبهنا إذا نقل من مكانه بمنشآت (إل)... |
| - Hipokampüsünü uyaracak. | Open Subtitles | "إنه يقوم بتحفيز "الحصين |
| Gelecekten gelmiş de bizi teknoloji hakkında uyaracak gibi duruyorsun. | Open Subtitles | اجل , تبدو كأنك من المستقبل وانت هنا لكي تحذرنا من التكنلوجيا |