| Şimdi seni uyarayım, eğlence bölümü çok sıkı bir incelemeden geçecek. | Open Subtitles | أنا أحذرك , هذا التمثيل الترفيهي سوف يخضعك الى الفحص الدقيق |
| Devam etmeden, sizi, kanuni üçkağıda izin olmadığı konusunda uyarayım. | Open Subtitles | لكى أكمل يجب أن أحذرك أن هذه المحاكمة لا تعترف بالحيل القانونية |
| Sizi uyarayım, Bay Brown şakalarımı sevmez. Modadan başka hiçbir şeyle ilgilenmediğimden şikayet eder durur. | Open Subtitles | احذرك فان السيد براون لا يحب مزاحي يتذمر باني لا اهتم بشيء غير الازياء |
| Pekâlâ, ama seni uyarayım Depo'da geçmiş her zaman geçmişte kalmaz. | Open Subtitles | حسنا، كلمة تحذير في المستودع الماضي لا يبقى دائماً في الماضي |
| Şimdiden uyarayım, birazdan benim çok havalı biri olduğumu düşüneceksin. | Open Subtitles | مع ذلك علي تحذيرك أنت على وشك الظن أنني رائع |
| Çocuklar, öykünün kalan kısmının biraz çizim olduğu için sizi uyarayım. | Open Subtitles | و الأن أحذركم أيها الأولاد لأن الجزء التالى للكبار نوعاً ما |
| Sabrina, granülleri alabilirsin ama seni uyarayım, doğruluğun acı verici yan etkileri olabilir. | Open Subtitles | دعيني أحذرك فالحقيقة قد تكون ذات أعراض جانبيه مؤلمه |
| Baştan uyarayım, Pete Campbell da buna dahil. | Open Subtitles | وعلي أن أحذرك, أن الفريق يتضمّن بيت كامبل |
| Nasıl yapacağını gösterir, ipuçları verirdim ama uyarayım, bağımlılık yapar. | Open Subtitles | أستطيع أخبارك بما يجب أن تفعل وسألمح لك عن البعض ولكني أحذرك إنها تسبب الإدمان |
| - Tamam. Seni uyarayım benim eğitmenlerim Fosse ve Robbins! | Open Subtitles | حسناً، و لكن من العدل أن أحذرك أننى أعجوبة فى القفز و الالتفافات |
| Sanırım her şey unutuldu... seni görmeye sabırsızlanıyor, ama yine de uyarayım, biraz alkollü. | Open Subtitles | أنها متشوقه جداً لرؤيتك ويجب أن أحذرك ربما هي ثمله |
| Ama seni uyarayım kızların bazıları bundan geri gelmiyorlar. | Open Subtitles | لكن دعيني أحذرك بعض الفتيات حسن، لا يعودون من هذه |
| Epey sinirlendirici olduğum söylenir. Önceden uyarayım da. | Open Subtitles | انا معروفة بانني انزعج دائما انا فقط احذرك |
| Burada kalıp yardım etmek isterim, ama önceden uyarayım. | Open Subtitles | اريد ان اخذ مكان اخيك لكن يجب ان احذرك |
| uyarayım, işler biraz kızışacak | Open Subtitles | مجرد تحذير .. الأمور قد تصبح أقسي كثيراً |
| Rolü kaptın. Baştan uyarayım. | Open Subtitles | لا بد لي من تحذير لكم، ولدي شل مرحلة الخوف. |
| Sizi uyarayım, "büyük"ü, hem de iki defa bırakana kadar bittiğini anlamazlar. | Open Subtitles | علي تحذيرك ، لن يعرفوا بأن هذا انتهى حتىتسقطالشيءالضخم.. مرتان |
| Sizi uyarayım, istediğinizi yapın ama bu kadar kötü durumda birini görmemişsinizdir. | Open Subtitles | على تحذيرك ثم أفعل ما شئت لن ترى جسد بهذا السوء |
| Ancak sizi uyarayım; bu sadece Yunanistan ile alakalı bir durum değil. | TED | و لكن دعوني أحذركم هذا الأمر لا يتعلق فقط باليونان |
| Ama seni uyarayım. Şirin, küçük bebek şeytan. | Open Subtitles | ولكن فقط للتحذير ، الطفل الصغير الجميل هو الشيطان |
| Fakat seni uyarayım. Kişi ne kadar çaresizse ücret o kadar yüksek olur. | Open Subtitles | لكنْ يجب أنْ أحذّرك كلّما اشتدّت رغبة المرء ارتفع الثمن |
| Ama seni uyarayım, anca yük oluyor. | Open Subtitles | هو لكِ لكن عليّ أن أحذركِ, إنه يشكّل عبئاً إلى حدٍ ما |
| Sizi uyarayım diye geçen akşam söylediler. | Open Subtitles | لقد طلبوني بالأمس، بحيث يمكنني تحذيركم اليوم |
| -Komutanı uyarayım. | Open Subtitles | - سأنبه الضابط المسؤول |
| Seni uyarayım Pooja. | Open Subtitles | دعْني أُحذّرُك بوجا، عندما بنات يُصادقنَني... |
| Şimdiden uyarayım, daha yenice Peabody ve Sherman izlediler. | Open Subtitles | وأحذر , أنهم شاهدوا للتو بيبودي وشيرمان |
| İşler ilerlemeden sizi uyarayım aşağı tarafım fena bir endüstriyel kazaya uğradı... | Open Subtitles | أجل، قبل أن تتطوّر علاقتنا، يجب أن أنبّهكِ أنّي تعرّضتُ لحادث صناعيّ مرّوع هناك بالأسفل. |