| Nekromekler bunun doğa ve teknoloji arasında bir bozulma yapacağı hakkında beni uyardılar. | Open Subtitles | النيكروميكس حذروني هناك ميزان دقيق بين التكنولوجيا والطبيعة |
| Onlar da gelip bana yardım eder gibi yaptılar ve beni tekrar uyardılar. | Open Subtitles | وبعد ذلك جاؤوا يتظاهرون أنهم يساعدوني لكنهم حذروني مرة أخرى |
| Bilmiyorum,ama belirgin bi şekilde ağır yani bundan dolayı beni uyardılar. | Open Subtitles | يا إلهي, كم الثقل؟ - لا اعلم , لكنها من الواضح ثقيلة كفاية- حتى شعروا انهم حذروني |
| Bir daha Jaeger'a binersem bedelinin ağır olacağı konusunda beni uyardılar. | Open Subtitles | حذّروني إن استقللت (ياغر) مجددًا سيلحقني ضرر بالغ |
| Beni senin hakkında uyardılar. | Open Subtitles | لقد حذّروني منكِ |
| O masaya oturmanıza izin verirsem buna pişman olacağım konusunda beni uyardılar. | Open Subtitles | لقد تم تحذيري أنه إذا جعلتك تجلس على هذه المنضدة أني سوف اندم على ذلك |
| Önceden bizi sahnede konuşmacıların başına nelerin geldiğine dair uyardılar. | TED | حذرونا سابقًا بأن أي حادث مؤسف يمكن تخيله قد حصل للمتحدثين هنا على المنصة. |
| Ama ciddi şekilde uyardılar, eğer dışarıdan herhangi bir müdahale olursa- | Open Subtitles | لكن حذروني بشدة إن كان هناك تدخل خارجي... |
| Beni uyardılar ama ben dinlemedim. | Open Subtitles | لقد حذروني ولكن لم استمع |
| Ama sizi tanıyan insanlar beni uyardılar | Open Subtitles | لكن الناس حذروني, انت تعلم. |
| Seninle konuşmamam için beni uyardılar. | Open Subtitles | حذروني من التحدث معك |
| Tanrı biliyor ya beni uyardılar. "Adam nitro gliserin gibi" dediler. | Open Subtitles | يا إلهي لقد حذروني بأنه خطر |
| Hayır, hayır, Wicked Winifred hakkında beni uyardılar. | Open Subtitles | لقد حذروني من ويكيد وينيفريد |
| Beni ne uyardılar, ne de bir şey vaat ettiller. | Open Subtitles | لا حذروني ولا وعدوني بأي شيء. |
| Beni uyardılar. | Open Subtitles | لقد حذروني |
| Ağzımı sıkı tutmam için beni uyardılar. | Open Subtitles | لقد حذّروني بأن أغلق فمي! |
| Ağzımı sıkı tutmam için beni uyardılar. | Open Subtitles | لقد حذّروني بأن أغلق فمي! |
| Evet, beni sizin hakkınızda uyardılar. | Open Subtitles | تم تحذيري بشأنك. |
| Buradan birkaç kilometre ötede olduğunuz konusunda bizi uyardılar. | Open Subtitles | حذرونا بأنكم موجودين على بضعة كيلومترات من هنا. |