| Annem senin gibi erkeklere karşı uyarmıştı beni. | Open Subtitles | كنت مسجون ؟ أمي .. حذرتني من نوعية الشباب أمثالك |
| Bütün dostlarımın bana ihanet edeceği konusunda uyarmıştı beni. | Open Subtitles | لقد حذرتني من خيانة كل أصدقائي لي |
| Abby senin hakkında uyarmıştı beni. Derdin ne senin biliyor musun? | Open Subtitles | آبي) حذرتني منك، أتعرف ماهي مشكلتك؟ |
| Hayır. Beni uyarmıştı. Beni olacaklar hakkında uyarmıştı. | Open Subtitles | لا، لقد حذرني من هذا قبلاً لقد حذرني من هذا |
| Acımasızca bulduğundan, onlardan almamam için pek çok kez uyarmıştı beni. | Open Subtitles | لقد حذرني مرات عديدة لكي لااحصل على واحدة لأنها قاسية |
| Herkes Hollywood için uyarmıştı beni. | Open Subtitles | الكل حذرني من هوليود |
| Yaşlı adam seninle ilgili uyarmıştı beni. | Open Subtitles | الرجل العجوز حذّرني منكِ إعتقدت أنّه كلام هراء |
| Malcolm bana söylemişti. Ra's'ın yapabileceklerine karşı uyarmıştı beni. | Open Subtitles | نبهني (مالكولم)، حذّرني مما قد يفعله (رأس). |
| Hartley, hızlandırıcının patlayabileceği konusunda uyarmıştı beni. | Open Subtitles | حذرني (هارتلي) أنه هناك بالفعل فرصة أن المُسرع قد ينفجر. |