| Dostun da bu yüzden kılıcı kullanmaman için seni uyarmaya çalıştı. | Open Subtitles | لهذا صديقك .حاول تحذيرك من استخدام سيفك |
| Bence seni uyarmaya çalıştı diye Doktor Parker'ı Dominick öldürdü. | Open Subtitles | أظنه قتل طبيبه لأنه حاول تحذيرك |
| Seni liste hakkında uyarmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاول تحذيرك بشأن اسمك بتلك القائمة |
| Herkesi uyarmaya çalıştı fakat hepsi boşunaydı. | Open Subtitles | حاول تحذير الجميع لكن ضاع مجهوده هباءً منثورًا |
| Mangold, Davis'i sıradakinin o olduğu konusunda uyarmaya çalıştı. Janklow onu takip etti ve öldürdü. | Open Subtitles | "مانغولد" حاول تحذير "ديفاز" انه سيكون التالي, لكن "جانكلو" لحقه وقتله. |
| - SEC'i benim hakkımda uyarmaya çalıştı. | Open Subtitles | - حاول تحذير هيئة الرقابة على التداول |