| Eğer çalışmayacaksa, ona neden bir uydu telefonu verdin? | Open Subtitles | لما أعطيتها هاتف الأقمار الصناعية إن لم يكن صالحا ؟ |
| Dışarıda bir arabanız var onunla iletişim kurabileceğim uydu telefonu falan var mı? | Open Subtitles | يوجد لديك مركبة في الخارج, أي وسائل أتصال مثل هاتف الأقمار الصناعية |
| Önce şifreli bir uydu telefonu çağrısı geldi. Sonra da hesabına yüklü miktarda ödeme yapıldı. | Open Subtitles | إتصال من هاتف قمر صناعي مشفّر يحصل، ودفعة مالية كبيرة تُعطى لحساب في الخارج. |
| İki yılını cebe sığacak uydu telefonu üzerinde harcasan ve şirketini buna bağlasan sende biraz gergin olurdun, sanırım. | Open Subtitles | أمضي سنتين تعمل على هاتف قمر صناعي يناسب جيبك ثمّ راهن الشركة عليه كنتَ لتكون متوترا قليلا أيضا ، أعتقد |
| Pilotumla irtibata geçmek için, bir uydu telefonu kurmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول العثور على هاتف فضائي و أتصل بطياري. اتفقنا؟ |
| Bu bir uydu telefonu mu? | Open Subtitles | هل هذا هاتف فضائي ؟ للتشفير .. |
| Senden gelen bir çok mesaj kaydı olan uydu telefonu. | Open Subtitles | إنه هاتف أقمار صناعية يخزن عدة رسائل لك |
| Kaptanın kokpitte uydu telefonu var. | Open Subtitles | يملك القبطان هاتفاً يعمل بالأقمار الصناعية في قمرة القيادة |
| Evet, uydu telefonu biraz sıkıntı çıkarıyor. | Open Subtitles | أجل، إنه يعاني بعض المشاكل مع هاتف الأقمار الصناعية |
| Suyun çoğunu kaybettim, uydu telefonu da kullanılmaz hale geldi ve dışarıda ne zaman bir toz görsem gelenin sen olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد فقدت معظم الماء, هاتف الأقمار الصناعية لا يعمل... وكلما أرى الغبار هناك في الخارج, |
| Hayır dostum, bu bir uydu telefonu. | Open Subtitles | لا يا رجل إنه هاتف قمر صناعي |
| Hayır, ahbap, O bir uydu telefonu. | Open Subtitles | لا يا رجل إنه هاتف قمر صناعي |
| Bu bir uydu telefonu. | Open Subtitles | هذا هاتف قمر صناعي. |
| Tommy Kraus'un nur topu gibi bir uydu telefonu var. | Open Subtitles | (تومي كراوز) يملك هاتف قمر صناعي |
| Eğer biriyle geçekten görüşmek istersen, Will'in bir uydu telefonu var. | Open Subtitles | اذا احتجت فعلا للحديث الى شخص ما,(ويل) لديه هاتف فضائي ,حسنا ؟ |
| 3 (STK) / SCAR TÜFEĞİ uydu telefonu / "Beyaz Adam" | Open Subtitles | ({\pos(317.286,180)}3 (منظمات غير حكومية (رشاش من نوع (سكار هاتف فضائي "رجلٌ أبيض" |
| Gleason'un bir uydu telefonu var. | Open Subtitles | جليسون" لديه هاتف فضائي" |
| uydu telefonu da var. | Open Subtitles | لديه هاتف أقمار صناعية |
| Vaughn'un uşaklarından birisi, ona uydu telefonu verdi... | Open Subtitles | إنظر, مُساعد (فون) صادف وأن لديه هاتف أقمار صناعية |
| Bu uydu telefonu. Kapsama alanı bütün dünya. | Open Subtitles | .إنه هاتف متصل بالأقمار الصناعية .تغطية أرضية كاملة |