"uydurmuyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أختلق
• أخترع
• أؤلف
• اصطنع
• لا أَتجمّلُه
• أصطنع
• ألفق
• اختلق
• بمخيّلتي

Ben bir şey uydurmuyorum. Neden sanki test yaptırmayacakmışsın gibi davrandın?
لست أختلق اي شيء لماذا تتظاهر أنك لا تجري الفحص ؟

Annem onları uydurduğumu söylüyor ama uydurmuyorum.
إنَّ والدتي تقول بأنني أختلق الأمر، لكنَّ هذا خاطيء

Doldurmam gereken garanti formları var. Bahane falan uydurmuyorum.
لدي بطاقات ضمان سأملأها أنا لا أختلق الأعذار

Gerçekten, uydurmuyorum.
حقاً لا أخترع ذلك

- Bu şeyleri uydurmuyorum.
أنا لا أؤلف تلك الأمور

uydurmuyorum. Lex'in üzerinde garip bir kontrolü var.
كلوي أنا لا أختلق كل هذا هناك شيئاً غريباً يربط ليكس بها

Sonunda yok olmuşlar. Bunu uydurmuyorum, gerçek bir şey.
و في النهاية فعلاً لقد إختفت تلك الخلايا أنا لم أختلق هذه القصة , إنها حقيقية

Kendim uydurmuyorum ki bunu, yaşananlar böyle. Filme aktarmalıyız.
أنا لا أختلق هذا، هذا ما حدث فعلاً وعلينا إظهاره

uydurmuyorum! Bu oldu. O kadın beni diliyle öptü.
لست أختلق هذا ، تلك المرأة قبلتني بلسانها ، لسانها كان داخل فمي

Bilmiyorum dediğimde bunu uydurmuyorum.
حين أقول بأنني لا أدري فأنا لا أختلق ذلك

Kız kardeşim öldürüldüğü için uydurmuyorum bunu.
إنّي لا أختلق هذا الأمر لأنّ أختي قتلت.

- uydurmuyorum. - Uyduruyorsun.
أنا لا أختلق أعذاراً نعم تختلقين

Dinle. Çok acıyor. Gerçekten, uydurmuyorum!
إنه مؤلم, أرجوكِ, أنا لا أختلق ذلك

Bunları uydurmuyorum. Görebiliyordum.
أنا لا أختلق هذا، يمكنني الرؤية

Sokak adı, ki ben uydurmuyorum, Doktor Ölüm.
إسمه بالشارع و انا لا أختلق ذلك,د.موت

Bunları uydurmuyorum.
حقاً، إنني لا أختلق أياً من هذا.

- Kyle, burada kimse sana zarar vermek istemiyor. - uydurmuyorum.
.(كايل), لا أحد هنا يحاول أن يؤذيك - .لست أختلق هذا.

Ne? Ben uydurmuyorum.
أنا لم أخترع هذا الكلام

Hiç bir şey uydurmuyorum evlat.
أنا لا أؤلف , يا ابني

Bunları kafamdan uydurmuyorum..
انا لم اصطنع هذا

uydurmuyorum. Hepsi yazılı.
انا لا أَتجمّلُه كلة مكتوب

- Daha önceleri n'olduğunu biliyorsun. Kafamdan uydurmuyorum.
- تعرف التأريخ، انا لا أصطنع هذا.

uydurmuyorum. Yanında bir karga vardı.
لا ألفق ذلك، كان معه غراب.

Bunu uydurmuyorum. Gerçekten bunu uydurmuyorum.
انا لست متوهما هذا انا حقا اعتقد انني لست اختلق هذا