| İsmi Johannes Oberman ve Johannes benimle birlikte Şikago'da ilk günden bu yana benim kadar uzun saatler, benim kadar uykusuz kalarak çalıştı. | TED | اسمه جوانس أوبرمن عمل معي من اليوم الأول في شيكاغو، لساعات طويلة وبدون نوم مثلي تماما. |
| uykusuz geçen birkaç geceden sonra ICIMOD'u ziyarete Nepal'e gittim. | TED | وبعد عدة ليالِ بلا نوم.. ذهبت إلى النيبال لزيارة المركز الدولي للتنمية المتكاملة للجبال. |
| Uykusuzluk dayanılmaz olmuştu ve iki gün sonra hakikaten uykusuz kalarak bütün geceyi bodrum katındaki banyonun zemininde geçirdim. | TED | الأرق لم يعد يُحتمل وبعد يومين من عدم النوم فعلياً، قضيت ليلة كاملة على أرضية حمام الطابق السفلي. |
| Birçokdüşünceden ve bir çok uykusuz geceden sonra, işte kararım. | Open Subtitles | بعد تفكير عميق وليالي كثيره من النوم هذا ما قررته |
| Geceleri uykusuz bırakır. | Open Subtitles | تجعلهم مستيقظين طوال اللّيل، و تسْرقُ النومُ مِنْ عيونِهم |
| Size söylüyorum, eğer hemen şimdi uyumazsak, çocuklar uyumadığı için uykusuz Sally gerçekten üzülecek. | Open Subtitles | أنا أحذرك, إذا لم تنم حالاً, سارة الأرقة تنزعج جداً عندما لا يتجه الأطفال إلى النوم |
| Beni başka bir uykusuz geceye terk etmeden önce gün ışığının son saatleri ile yavaşça değişen manzarayı izledim. | Open Subtitles | راقبتُ المنظر الطبيعى يتبدل ببطء كما لو كان متشبثاً بالساعات الأخيرة من شروق الشمس قبل أن تتركنى الشمس كى أواجه ليلة مؤرقة أخرى |
| Yetişkinlerin yarısından çoğu haftanın en az birkaç günü uykusuz kaldığından şikayet ediyor. | Open Subtitles | أكثر من نصف البالغين يبلغون عن حالات ...أرق تحدث لهم فى بضع ليالى أسبوعياً |
| Geceyi uykusuz geçirmiş olmak kendini belli ediyor. | Open Subtitles | إننى أقضى الليل بطوله بدون نوم ، هل تشعرين بذلك ؟ |
| Bize bakın, efendim, bu daha uykusuz ilk gecemiz. | Open Subtitles | انظر إلينا، سيدي الوزير، هذا هي أول ليلة بلا نوم |
| uykusuz geceler, yalnız saatlerde o müthiş ela gözlerine bir kez daha bakabilmek icin dualar ettim. | Open Subtitles | ,لياليٍ بلا نوم,ساعتٍ وحيد أملاً,دعياً أنه لمرة أخري أن أتمعن النظر بيعينيكِ البنيتين الرائعتين |
| Asıl heyecan, çamur banyosu ardından uykusuz bir gece geçirmek. | Open Subtitles | مثير جدًا، أستحمام بالطين وليلة بلا نوم. |
| Fakat üç gün uykusuz kalabilirim. | Open Subtitles | نعم, لكنى أستطيع الإستمرار لثلاث ليالى بدون نوم |
| Kalbinizin yerinden fırlayacak gibi çarptığı, içinizdeki coşkuyu bir türlü durduramadığınız uykusuz gecelerde yazılmış imajı oluştu bende. | Open Subtitles | لا شك أنك عندما كتبتها, كنت في ليال من الأرق في ليال كان قلبك يخفق خفقانا قويا |
| Bazı şeyler için uykusuz geceler geçiriyorum. | Open Subtitles | راودتني الكثبر من ليالي الأرق بشأن بعض الأشياء |
| Evet, bu konuda haklı olup olmadığını düşünürken uykusuz kalacağım. | Open Subtitles | سوف يصيبنى الأرق عندما أفكر هل ستكتب عن هذا أم لا |
| uykusuz bırakma, aşırı gürültü ve duyumsal yüklenme teknikleri kullanılır, sorgulamaya direncin daha fazla kırılması için zihin bulandırılır. | Open Subtitles | التقنيات مثل الحرمان من النوم إحداث ضوضاء مزعجة والشعور باكثر مما تطيق تُستخدم حتى يريك, ويجعل مقاومة الاستجواب اصعب |
| Görünüşe göre bütün gece uykusuz kalacaksınız. | Open Subtitles | حسنا ، يبدو انكم ستبقون مستيقظين طوال الليل |
| İnan bana geceleri uykusuz kalan sadece DeDe değildi. | Open Subtitles | صدقيني,ديدي لم تكن الوحيدة التي لم تنم خلال بعض الليالي |
| - Yine uykusuz bir gece geçirmişsindir. | Open Subtitles | بالتأكيد كانت ليلة أخرى مؤرقة. |
| Bir kaç yüz dolara bir kaç uykusuz geceye, gururuna mal olabilir... | Open Subtitles | ربما يُكلفكَ هذا بعض الدولارات، ليالي أرق قليلة، كبريائكَ... |
| uykusuz gecelerimde hep keşke, dedim, keşke olağanüstü bir icat olsa, mühim bir bilgi alsam da | Open Subtitles | لم أنم ليالي عديدة وأنا أتمنى لو أنه كان يوجد اختراع جبار ما، أو بحث هام ما، |
| uykusuz durmak vücuda ciddi derecede zarar verir. | TED | قلة النوم يمكن أن تسبب ضررا كبيرا للجسم |
| Eğer bişeyler yapmasaydım Ömür boyu uykusuz kalırdım. | Open Subtitles | لو لم أفعل، كان يمكن أن أكون مؤرق مدى الحياة. |
| Baban biraz uykusuz görünürse aldığı ilaçlar yüzündendir, tamam mı? | Open Subtitles | والدك سيبدو نعسان قليلا بسبب تعاطيه الأدوية حسنا |
| Geceleri nasılda uykusuz kalıp pişmanlığıma yarenlik ettiğim yanılıyor olabilirim. olmaya niyet ettiğim kişi olmayışım | Open Subtitles | الطريقة التى أبقى بها مستيقظا بالليل و أجعل بها من يرافقنى يشعر بالندم |
| Diğerlerinin yaptıkları şeyler yüzünden uykusuz geceler geçirecek. | Open Subtitles | يقضى ليالى لا يستطيع النوم من اخطاء ناس اخرين |
| uykusuz geçen bir gece, yaşlı adam yatağından kalkıp o gençle olan ilişkilerini kaleme almaya başladı . | Open Subtitles | لذا ، في ليلة مُؤرقة واحدة خَرجَ الرجل العجوزُ من الفراش وكَتبَ قصّةَ تدخّلِه مَع الولدِ |