| uyuşturucu kullandığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدري بأنه يتعاطى المخدرات بسبب الفراغ في حياته |
| Daha sonra onun uyuşturucu kullandığını anladım. | Open Subtitles | ثم اكتشفت لاحقاً أنه كان يتعاطى المخدرات. |
| Nick'in uyuşturucu kullandığını ya da sattığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلمي اذا كان نيك يتعاطى المخدرات او يبيعها ؟ |
| Eano the Beano bana uyuşturucu kullandığını söyledi. | Open Subtitles | بينو أخبرني أنك تتعاطى المخدرات |
| uyuşturucu kullandığını düşünüyor. | Open Subtitles | تقول إنها تظن أنك تتعاطى المخدرات |
| Ama neden uyuşturucu kullandığını düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | ولكن ما الذي يجعلك تعتقد أنه يتعاطى المخدرات ؟ |
| Açıkça ya Michael'ın uyuşturucu kullandığını ya da bir koltuğa iki karpuz sığdırmaya çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | من الواضح لي أن مايك يتعاطى المخدرات أنه أنه قام بعض شيء أكبر من أن يمضغه |
| Paranoyakça geleceğini biliyorum ama uyuşturucu kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | سيبدو الأمر هوسا كليا لكن أعتقد أنه يتعاطى المخدرات |
| Paranoyakça geleceğini biliyorum ama uyuşturucu kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | سيبدو الأمر هوسا كليا لكن أعتقد أنه يتعاطى المخدرات |
| Doktor reçetesinde değillerse, Oliver'ın uyuşturucu kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | ما لم تكن وصفة طبيب أعتقد بأن (أوليفر) يتعاطى المخدرات |
| Onun uyuşturucu kullandığını söylemişsiniz. | Open Subtitles | قلت أنه كان يتعاطى المخدرات |
| Makaio'nun uyuşturucu kullandığını bilmiyordum bile. | Open Subtitles | لم يكن لدي أدنى فكرة أن (ماكايو) يتعاطى المخدرات |
| Her ne isterse yapabilirdi ve Henry de kadının uyuşturucu kullandığını asla ispatlayamadı. | Open Subtitles | و(هنري) لم يثبت أبداً أنها كانت تتعاطى المخدرات |
| Bree uyuşturucu kullandığını düşünüyor. | Open Subtitles | (بري) تعتقد أنك تتعاطى المخدرات |