| Bu sabah kimse uyumuyor. Barut tozunu iki katına arttır. | Open Subtitles | لا أحد ينام هذا الصباح ضع كمية مضاعفة من البارود |
| Kimse uyumuyor, herşey kırık Ve atılacak çok şey var. | Open Subtitles | لا أحد ينام, كل شىء مكسور وهناك الكثير من القىء |
| Açık ve basit anlatmak gerekirse, çok takılıyor uyumuyor ve çok çalışıyor. | Open Subtitles | واضح وبسيط. انها تذهب للحفلات كثيرا لا تنام جيدا وهي تعمل بجد |
| Ama, pil toplayan on üç yaşındaki bir kız uyumuyor, bizi uyutmuyor, hiçbir şey yemiyor. | Open Subtitles | كما تعلمين ، لكن فتاة عمرها 13 عاماً تجمع البطاريا لا تنام ، لاتدعنا ننام ،لا تأكل أي شيء |
| Keşke uyumuyor olsaydım. Belki kaçırılan kızı görürdüm. | Open Subtitles | أتمنى لو كُنت نائماً حينما جاء ذلك المخبول |
| 25 yaşında kadın, 10 gündür uyumuyor. | Open Subtitles | امرأة بالخامسة و العشرين لم تنم منذ عشرة أيام |
| Evet, ama belli ki bizim küçük hayaletlerimiz ve şeytan cücelerimiz uyumuyor, ben nasıl uyuyayım? | Open Subtitles | نعم ، حسناً ، يبدو أن أشباحنا الصغيرة ليست نائمة ، فكيف يمكنني أن أنام ؟ |
| Biliyorsun adam hiç uyumuyor. Ne diyebilirim. | Open Subtitles | أنت تعلم الرجل لاينام,ما الذي أستطيع أن أقوله؟ |
| Artık odasında hiç uyumuyor. Bütün gece oturuyor, resim yapıyor. | Open Subtitles | لم يعد ينام في غرفته بعد إنه يسهر طوال الليل، ويرسم |
| Saçmalama. Hiç uyumadığımı bilirsin. Buradaki de uyumuyor. | Open Subtitles | لا تكوني سخيفة، تعرفين بأنّني لا أنام أبدا وهذا الواحد لا ينام أيضاً |
| Hiç uyumuyor ve ben daha şu göbek deliği olayını anlamış değilim. | Open Subtitles | هو لا ينام ، كما أنني لم أدقق بموضوع أنه لا يوجد له سرة بعد |
| Üç gündür uyumuyor ve bu saatte buraya avlanmaya gelmemesi gerekirdi. | Open Subtitles | انه لا ينام لمدة ثلاثة أيام , ومن ثم به , لمطاردة في هذا الوقت. |
| Küflü bir evde ölü balıkların yanında uyumuyor. | Open Subtitles | انه لا ينام فى شقة بها عفن مع السمك الميت |
| Yani babanız, uyumuyor duş almıyor. | Open Subtitles | إذن فوالدك لا ينام ولا يستحم في الفترة الأخيرة |
| Yalnızca Charlie on aylık bebekmiş gibi uyumuyor. | Open Subtitles | ..فقط ، آه تشارلي مثل ما تعرفين لا تنام كطفله بشهرها العاشر |
| Hayır, hayır. Buna ihtiyacı var. uyumuyor. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا ، هي في حاجة الى هذا انها لا تنام |
| "Ama o bilmiyor." "O asla uyumuyor." | Open Subtitles | ولكنه لايعلم إنها لا تنام أبدا |
| Uyuyor olsaydı Flora uyuduğunu söylerdi, demek ki uyumuyor. | Open Subtitles | ولكن.. إن كان نائماً، ستقول فقط إنه نائم لذا فهو ليس نائماً |
| Biraz stres altında, doğru düzgün uyumuyor. | Open Subtitles | انها تعاني الكثير من التوتر والإجهاد ..و لم تنم جيداً |
| O uyumuyor. | Open Subtitles | إنها ليست نائمة بل فاقدة الوعي |
| Christopher otelde konaklayacak ise neden orada uyumuyor? | Open Subtitles | إذا كرستوفر مسكنه في الفندق , لماذا هو لاينام هناك ؟ |
| Öyle mi? İki gecedir uyumuyor, o yüzden bu halde. | Open Subtitles | -لم ينم طيلة يومين كاملين لذلك يعاني من الأرق |
| Artık hiç uyumuyor gibiyim. | Open Subtitles | يبدو وكأنه أنا لا ينامون أبدا بعد الآن. |
| Bu şehir 24 saat uyumuyor. | Open Subtitles | أربع وعشرون ساعة في المدينة التي لاتنام أبداً |
| uyumuyor musun? | Open Subtitles | أنتِ لست نائمة ؟ |
| uyumuyor, tamam mı Phil? Her an gelebilir. | Open Subtitles | انها ليست نائمه يا فيل ، ستأتي في اي لحظة |
| 50 küsur saattir uyumuyor. | Open Subtitles | حتي الان مازال مستيقظ منذ 50 ساعة بلا نوم. |