Birini taciz etmeye uzaktan yakından benzeyen hiçbir şey yapmadım asla. | Open Subtitles | انا لم أفعل أي شيء تشبه من بعيد التحرش بأي أحد |
Hayır, bu yerin Eski Dünya ile uzaktan yakından ilgisi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا ، لا اعتقد ان هذا المكان حتى من بعيد ليس له علاقة بالارض القديمة |
Kayıtlarda bununla uzaktan... yakından alakalı tek bir kanıt yok. | Open Subtitles | اعترض سيادتك لا يوجد شئ مسجل ولو من بعيد يؤيد هذا |
uzaktan yakından alakası yok. | Open Subtitles | ليس على مدى طويل |
Demek ki tekne partisi Utopium'uyla uzaktan yakından alakası yokmuş. | Open Subtitles | ذلك يعني أنّ ما تدعي بأنه مثل حفلة القارب لم يكن حتى قريباً منه |
Düğünde benimle uzaktan yakından alakası olan biriyle yatma. | Open Subtitles | في الزفاف .. لا تضاجع اي احد قريب لي حتى لو من بعيد |
Düğünde benimle uzaktan yakından alakası olan biriyle yatma. | Open Subtitles | في الزفاف .. لا تضاجع اي احد قريب لي حتى لو من بعيد |
Sonra da bu işe uzaktan yakından dahil olan herkesi öldüreceğim. | Open Subtitles | ثم سأقتل أي شخص متورط في هذا ولو من بعيد |
Gerçek aşkı aramakla uzaktan yakından alakam yoktu üstelik. | Open Subtitles | في بعض البحث عن الحب الحقيقي الذي لم أكن حتى من بعيد المح باهتمامي فيه |
Hunter Clarington, Warblerların yeni kaptanı benim ve homoseksüellikle uzaktan yakından alakam yok. | Open Subtitles | .(أنا (هانتر كلارينتن) القائد الجديد للـ(واربلورز .وأنا قادم من بعيد من باب الفضول |
Bunun babanla uzaktan yakından alakası varsa... | Open Subtitles | -إن كان هناك أمر يمسّ والدك من بعيد ... |
uzaktan yakından alakası yok. | Open Subtitles | ليس على مدى طويل |
uzaktan yakından alakası yok. | Open Subtitles | لم تكن رؤية مسبقة يا (والتر)، ولا حتى قريباً منها. |
Hayır, uzaktan yakından alakası yok. | Open Subtitles | لا , ليس حتى قريباً من هذا. |