| Cihaz hala birçeşit sinyali derin uzay'a göndermeye devam ediyor. | Open Subtitles | الجهاز نفسه يرسل إشاره من نوع ما فى الفضاء العميق |
| Sanırım insanoğlu ayağa kalktığından beri ilk defa Verne uzay ve hızla ilgileniyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه منذ بدأ الأنسان المشى بشكل مستقيم إزداد فضوله فى الفضاء و السرعة |
| Bu on bir yıl uzay uçuş deneyimi olan bir adam için çok sıra dışı bir durumdu. | Open Subtitles | كان هذا غريباً جداً بالنسبة لرجل يمتلك خبرة الطيران فى الفضاء تصل لحد 11 عاماً |
| Ay yüzeyinden bakıldığında, tepelerinde yavaşça dönen Dünya'ya bakan uzay gezginlerini ve Ay'a bir yolculuğu düşledi. | Open Subtitles | لقد تخيل رحلة إلى القمر مع المسافرين فى الفضاء وأن يقف على سطح القمر ليشاهد الدوران البطئ |
| Uzayda kara delikler var, karşı madde, kavisli uzay... | Open Subtitles | هناك فجوات سوداء فى الفضاء مواد غير محددة , إنحرافات كونية |
| Her zaman bir uzay adamını yörüngeye yerleştirmek istemişimdir. | Open Subtitles | لقد أردت دوما أن أرسل رجل فضاء فى الفضاء |
| Her zaman bir uzay adamını yörüngeye yerleştirmek istemişimdir. | Open Subtitles | لقد أردت دوما أن أرسل رجل فضاء فى الفضاء |
| 36 Olimpiyatları, uzay'a yayılan ilk TV yayınıydı... | Open Subtitles | دورة الالعاب الاولمبية رقم 36 كانت اول دورة تذاع فى الفضاء |
| Event Horizon kamuoyuna uzay araştırma gemisi olarak tanıtılmıştı. | Open Subtitles | ما كان معلناً بخصوص الإيفينت هورايزون هو أنها كانت ، مركبة بحث فى الفضاء العميق |
| Beyler Rus uzay İstasyonunun 11 yıldır orada olduğunu hatırlatırım. | Open Subtitles | ايها السادة , تذكروا هذا , محطة الفضاء الروسية موجوده فى الفضاء منذ 11 عاماْ |
| Hiper uzay sürücüler normal çalışıyor ama tüm veriyi işleyemiyoruz. | Open Subtitles | يبدو أن أجهزة التعقب فى الفضاء الفوقى تعمل طبيعياً ولكننا نعجز عن معاجلة كل البيانات |
| Ayrıca, eğer ciğerlerinizi havayla doldurursanız uzay boşluğunda 30 saniye kadar dayanabileceğinizi söyler. | Open Subtitles | يقول الدليل أيضاً إن كانت رئتيك مملوئتين بالهواء يمكنك النجاة فى الفضاء الفارغ لحوالى 30 ثانية |
| Silah şemaları ile uzay yolculuğu notları arasında? | Open Subtitles | بين الاسلحه الكيماويه و ابحاثهم عن السفر فى الفضاء ؟ |
| Çok özel bir alt uzay statiği üreterek... | Open Subtitles | كيف ؟ إنه يكون حالة محددة جدا فى الفضاء الثانوى |
| Ve biz uzayda uçuyoruz... saatte milyonlarca mil hızla, tıpkı bir uzay gemisi gibi. | Open Subtitles | ونطير فى الفضاء ملايين الأميال فى الساعة ، مثل السفينة الفضائية |
| Yıldızlar arası uzay seyahatimizle birlikte eminim ki doğanın en derin gizemlerini ortaya çıkartacağız. | Open Subtitles | بينما نسافر عبر النجوم فى الفضاء فأننى واثق أننا سنكتشف أعمق أسرار الطبيعة |
| uzay ve zaman arasında, geçmişin, bugünün ve geleceğin kesiştiği yer. | Open Subtitles | إنكم فى الفضاء بين الازمان حيث الماضى و الحاضر و المستقبل يقبع أمامكم |
| uzay tozuna dönüşmesini istemediğine epey eminim. | Open Subtitles | متأكد من أنه لايريد بذلك تخفيض الرُماد فى الفضاء. |
| ...hiç uzay boşluğunda sürüklendiğin ve... etrafında kimse olmadığı gibi bir hisse kapıldın mı? | Open Subtitles | هل سبق وان شعرت بأنك تطفو تائها فى الفضاء .. ولا احد بجانبك ؟ لا احد معك ليطمنئن عليك او |
| O da doktor. Bir uzay triatlonuna tanıklık ediyorsunuz. | Open Subtitles | انتم ايها الرفاق تشاهدون سباق ثلاثى فى الفضاء |