"uzaydayken" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالفضاء
        
    Uzaydayken, parlak, beyaz, kör edici bir ışık gördük. Open Subtitles عندما كنا بالفضاء ، رأينا شيء لامع أبيض يعمي النظر من شدته
    Doktor Bela,siz Uzaydayken çok sağlam para kırmanın iyi bir yolunu buldum. Open Subtitles دكتور الشر , بينما كنت بالفضاء أبدعت طريقة لنا لجمع المبالغ الضخمة من المال الشرعي.
    Kozmonotların Uzaydayken uzay yürüyüşü yaparak yanlarında bir şey getirmeleri görülen bir durumdur. Open Subtitles يمكن أن يكون، وهو بالفضاء الخارجي، قد جلب شيئاً معه.
    Sonuçta bütün dünyaya kocan Uzaydayken onun için dua etmeyeceğini söyleyen sendin. Open Subtitles حسناً, أنت التي أخبرت العالم بأكمله انك لن تدعين لزوجك بينما يكون بالفضاء
    Uzaydayken, parlak, beyaz, kör edici bir ışık gördük... Open Subtitles عندما كنا بالفضاء ، رأينا ضوء أبيض ساطع مسبب للعمى...
    Kocası Uzaydayken içinde biraz korku hissetmesinin normal olduğunu bilmek Betty için iyi olabilirdi. Open Subtitles ربما كان لطيفاً لـ "بيتي" ان سمعت ان القليل من الخوف طبيعي عندما يكون زوجك بالفضاء
    Bayan Glenn, kocası Uzaydayken ona duacı olduğunu bizlerle açıkça paylaşmıştı. Open Subtitles السيدة "غلين" كانت مفتوحه بشأن الدعاء لزوجها بينما كان بالفضاء
    Saul Uzaydayken filonun yarısıyla yatmıştı. Open Subtitles لقد نامت مع اكثر من نصف الاسطول بينما (سول) كان بعمله بالفضاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more