| Bressler uzaylılara karşı daha agresif bir tutum sergilemek için çabalıyor. | Open Subtitles | بريسلر كان يقرع طبول الحرب ليصنع وقفه اكثر شارسة ضد الفضائيين |
| Sorun şu ki, herkes uzaylılara karşı açıklık politikamızı paylaşmıyor. | Open Subtitles | المشكلة، أن لا أحد يشاركنا سياستنا في الانفتاح مع الفضائيين |
| Yani, garip görünüşlü uzaylılara makaslı suikast planı. | Open Subtitles | مؤامرة من أجل اغتيال الفضائيين الأجانب بمقص |
| uzaylılara ait bir teknoloji gibi, "Portekizli bir doktor" tarafından kıçınıza enjekte edilen ve hafızanızda yara bırakan bir olaydı. | TED | في مناسبات كهذه يصبح الندب من الماضي كقطعة من تكنلوجيا المخلوقات الفضائية التي تم ادراجها في أردافكم بيد دكتور برتغالي |
| Bu cihazı uzaylılara vermesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نتركه يسلم الجهاز للفضائيين |
| Amerikan Donanması okyanusun dibinde uzaylılara ait yaşam formu buldu. | Open Subtitles | الجيش البحري الأمريكي اكتشفوا وجود حياة فضائية في قعر المحيط |
| uzaylılara karşı, sınırlarımızı savunmalıyız. - Teşekkürler. | Open Subtitles | يجب أن ندافع عن حدودنا ضد الفضائيين شكراً لك يا .. |
| Eğer uzaylılara BlueBell'e gelmelerini söylüyorsanız bence insanların bunu bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | إذا كنت تقول أن الفضائيين هبطوا في بلوبيل أعتقد أن الناس لديهم حق المعرِفة |
| Daha sonra olanların ayrıntılarını size anlatmam mümkün değil, ama temel olarak sonuçta sempatiniz uzaylılara döner. | Open Subtitles | لا استطيع اخباركم بتفاصيل ما حدث لاحقاً لأن في النهاية سيكون تعاطفكم مع الفضائيين |
| İnsanlar, sokakta ve okullarda bu uzaylılara alışmaya başladıkça ilgisizleşmeye başladık. | Open Subtitles | وكما هم البشريين أصبحو اكثر تآلفاً مع هؤلاء الفضائيين في مدارسنا في شوارعنا اصبحنا راضين عن انفسنا |
| Kendimize güvenmeliyiz, cüppeli uzaylılara değil. | Open Subtitles | علينا الاعتماد علي انفسنا ليس علي الفضائيين |
| Fakat sen bulmaya çalıştığımız uzaylılara odaklanman... gerekirken bütün odağını onun üzerine koyuyorsun. | Open Subtitles | ولكنكي تضعين تركيزكِ كله عليه بينما من المفترض ان تركزي على الفضائيين الذي يجب ان نجدهم |
| uzaylılara karşı korunmak için mi? | Open Subtitles | امن المفترض ان يحميك ذلك من الكائنات الفضائية أو شئ ما؟ |
| Çaresi virüs. uzaylılara bulaştırılması gerek. | Open Subtitles | فيروس، فيروس مُحدد يتم إطلاقه بالقُرب من الكائنات الفضائية |
| uzaylılara frekansları oranı pi'ye eşit olan, bir çift dalga gönderebiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نرسل الى الكائنات الفضائية زوج من الموجات, نسبة تردّداتهم تساوي بي آي. |
| uzaylılara fahiş değerler karşılığında kedi maması satmaya çalışıyorlardı. Önce parayı görelim. | Open Subtitles | حيث باعوا طعام القطط للفضائيين بمبالغ كبيرة |
| Öyle görünüyor ki daha önce kendisini alan uzaylılara yerimizi ele veren o. | Open Subtitles | يبدو أنها أفصحت عن مكاننا للفضائيين الذين أخذوها |
| Bunun anlamı ABD ordusuna olan uluslararası güvensizlik yaşam emen uzaylılara olan korkudan çok daha büyük herhalde. | Open Subtitles | أحزر أن ذلك يعني أن الارتياب العالمي في العسكرية الأمريكية أكثر قوة من الخوف مم الأجانب مصاصي الحياة |
| uzaylılara otopsi yaparken seni gördüm, birçok kişinin yaşamlarını kurtarırken seni izledim. | Open Subtitles | لقد رأيتك تقوم بتشريح جثث ... كائنات فضائية ... ورأيتك تنقذ الكثير من الأرواح |
| O sevimli uzaylılara nasıl kıyabildin? | Open Subtitles | كيف يمكن لك قتل هؤلاء الفضائيون اللطيفّون؟ |
| Ona ve şu Alman'a deli diyebiliriz. Ama değiller. Çünkü uzaylılara inanıyor, Tanrıya değil. | Open Subtitles | والألماني لا بسبب أنه يؤمن بالفضائيين وليس الإله |
| Onlar sadece sıçan tuzağı yapmak ya da hayatta kalanların, mutant uzaylılara karşı kazandığı zaferi kutlamak için kullanılabilirler, tamam mı? | Open Subtitles | تستخدم فقط كطعم لحيوان الأبوسوم او للاحتفال بإنتصار نجاة البشرية على الفضائين المتحولين حسنا؟ |
| Harry bir uzaylı. uzaylılara bayılırım. | Open Subtitles | هارى كائن فضائى و انا أحب الكائنات الفضائيه |