| Benim uzmanlık alanım dijital teknoloji ve sihirbazlığı bir araya getirmek. | TED | إن تخصصي الحقيقي هو دمج التكنولوجيا والسحر " ألعاب الخفة " |
| Ben bir bilgisayar bilimi profesörüyüm, ve uzmanlık alanım da bilgisayar ve bilgi güvenliği. | TED | أنا بروفسور في علوم الكومبيوتر، ومجال تخصصي هو أمن الكمبيوتر والمعلومات. |
| -Benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | هذا ليس مجال خبرتي و لكن ماذا يعتقد الإستديو؟ |
| Dinle, bu benim gerçek uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | اسمعي.. هذا ليس مجال خبرتي صراحةً تعلمين؟ |
| - Çocuk gelişimi benim alanım değil. Benim uzmanlık alanım yetişkin ilişkileri. | Open Subtitles | نمو الاطفال ليس امرا سهلا اختصاصي هو علاقات البالغين |
| Tabura ile iyi olabilir ama bu benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | إنه قد يكون جيدا بالمقعد,لكن هذه من إختصاصي |
| uzmanlık alanım terörizmle mücadele, çocuk kaçırma ve cinayet davalarını araştırmaktı. | TED | كان تخصصي التحقيق في حالات مكافحة الإرهاب، اختطاف الأطفال والقتل. |
| uzmanlık alanım popülasyonları ve sağlık sistemlerini incelemek, hastalıklar büyük çapta ilerlediğinde olacakları incelemek. | TED | إن تخصصي هو النظر في أنظمة الصحة والسكان، ما الذي يحدث حين تنتشر الأمراض على مستوى واسع. |
| Babalık davaları benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | دعوات الأبوة، ليست تخصصي إدارة الأزمات تخصصي |
| uzmanlık alanım değil. Size jinekolojik tedavi uygulamak istedim ama gereçlerim yok. | Open Subtitles | . هذا ليس تخصصي , و لكن أردت أن اعطيك بعض الأشياء المفيدة لك , و لكن لا أملك الأدوات المناسبة |
| Sonuçta finans benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | في نهاية المطاف، الشؤون المالية هي مجال خبرتي. |
| Bu benim uzmanlık alanım değil o yüzden bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا ليس مِن مجال خبرتي لِهذا أنا لا أعلم |
| O zaman Şanslısın ki benim uzmanlık alanım olan bir konuya denk geldin. | Open Subtitles | دون ان اجرح مشاعرها ويد حسنا... وكأن حظك قادك لتضرب في مجال خبرتي |
| Peki, benim uzmanlık alanım ve hayatım boyunca araştırdığım şey Budizm'in gerçek kurucusu Sakyamuni olmuştur. | Open Subtitles | حسنا, اختصاصي وعملي طوال عمري كان دائما دراسة ساكياموني مكتشف البوذية |
| Saygısızlık etmek istemem ama gerçek dünya benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | و مع فائق احترامي العالَم الخارجيّ مِن اختصاصي |
| Silah benim uzmanlık alanım. Sizin değil. | Open Subtitles | يبدو أنّ هذا من اختصاصي لا من اختصاصكما. |
| Biliyorsun, bu benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | الموهبة يا صاح و أنت تعرف أن هذا إختصاصي |
| Benim uzmanlık alanım çok dar | Open Subtitles | في الحقيقة الأمر ليس مضحك أنا إختصاصي محدد جداً |
| Bana da öyle geliyor. Ama yine söyleyeyim cinayet benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | هكذا تبدو لي الأمور، لكن ثانية، جرائم القتل ليست من إختصاصي. |
| Bu benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | هذا ليس مجال تخصصى لقد ساعدتنى كثيرا انا مدين لك بواحدة. أراحل انت؟ |
| Bu kararı verebilecek durumda değilim ama dediğim gibi bunlar benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | ربما يستحق العناء لست مؤهل لهذا القرار , لكن لو قلت الأمر كله ليس مجالي |
| O Bertrand denen herife hemen söyledim, bu benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | قلت أن برتراند القط يجب إنهاءه هذا يخالف مجالى |
| uzmanlık alanım omurga eğriliği cerrahlığıdır. | Open Subtitles | و تخصّصي في جراحة الإنحناء الغير طبيعي بالعامود الفقري. |
| Bunun dışında, topuz benim uzmanlık alanım. Göreceksin. | Open Subtitles | بجانب، العصا هي موطن قوتي سترى ذلك |