| Yani çok uzun bir süredir bir kral ve asil bir aile tarafından geleneklerine bağlı kalınarak yönetiliyor. | TED | أي إنها تحكم من قبل ملك و عائلة ملكية وفق تقاليدهم ، منذ مدة طويلة جداً. | 
| Kevin, bu çok uzun bir süredir başıma gelen en iyi şey. | Open Subtitles | كيفن ، إنه الحدث الأكثر أهمية لي منذ مدة طويلة | 
| Bunu uzun bir süredir planlıyormuş | Open Subtitles | لقد كان يخطط لهذا لمدة طويلة حقا | 
| Evet efendim var. Bu özel grubun kampus içinde çalışmasına çok uzun bir süredir izin veriliyor. | Open Subtitles | نعم سيدي، هذه المجموعة بالذات سمح لها إدارة الحرم الجامعي لمدّة طويلة جدا | 
| Sera etkisi bir yüzyıldan uzun bir süredir iyice anlaşıldı. | TED | تأثير الاحتباس الحراري تم فهمها بشكل جيد لأكثر من قرن. | 
| Benimle yatmanın nasıl olduğunu uzun bir süredir merak ediyormuşsun gibi konuştun. | Open Subtitles | تقول هذا كأنك تتسائل من مدة إذن تعتقدين أننى أستمتع بالنوم معكٍ | 
| uzun bir süredir konuşmuyordum... 6 yıla ne dersin? | Open Subtitles | انا لم لم اقل أي شيء منذ مده طويله منذ 6 سنوات | 
| Bir yıldan daha uzun bir süredir %80 oranında kazananları tahmin etmekteyim. | Open Subtitles | لمدة عام كامل كنت أختار ثمانين بالمئة من الرابحين | 
| uzun bir süredir acı dolu, kötü günler geçiriyorduk. | Open Subtitles | لقد استغرقنا فترة طويلة وكان الأمر مؤلماً وكان سيئاً | 
| Babam epey uzun bir süredir kaçak avcıydı. | TED | لقد كان أبي صياداً لفترة طويلة جداً. | 
| Çok uzun bir süredir dinleniyordum. | Open Subtitles | لقد كنت في سبات لوقت طويل | 
| Çünkü Connecticut'ta yaşıyorum. Çok uzun bir süredir buraya gelmiyordum. | Open Subtitles | لأني أعيش في كونتيكت ولم آتي لهنا منذ وقت طويل | 
| Şayet uzun bir süredir ölü iseler, çürümüş olmaları gerekmez miydi? | Open Subtitles | إن كانوا ميتين منذ مدة طويلة لكانوا تعفنوا. | 
| Biliyorsun, bunu senin önünde rahatça yapmam senin uzun bir süredir burada yaşadığını gösteriyor. | Open Subtitles | وتعلم , حقيقة أنني مرتاحة بما يكفي لأفعل هذا أمامك يعني بأنكِ تعيشين منذ مدة طويلة | 
| - Hala hoşlanıyorum ama uzun bir süredir yoktun ve bana hiç o kadar da e-posta yollamadın. | Open Subtitles | - لازلت استلطفك - لكن كنت غائبا لمدة طويلة حقا وأنت حقا لم لم تراسلني كثيرا | 
| - Hala hoşlanıyorum ama uzun bir süredir yoktun ve bana hiç o kadar da e- posta yollamadın. | Open Subtitles | - لازلت استلطفك - لكن كنت غائبا لمدة طويلة حقا وأنت حقا لم لم تراسلني كثيرا | 
| O kadar uzun bir süredir olmadığım birisi gibi giyiniyorum ki altındaki kişiyi sevmezsin diye çok korkuyorum. | Open Subtitles | أنا أتأنّق لشيء لست لمدّة طويلة ... أناخائفجدا بأنكيلنتحبّي ماهو قادم | 
| Gerçek şu ki...bundan daha uzun bir süredir cesaretimi toplamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | الحقيقه هى إنى كنت أحاول التغلب على التوتر لأكثر من هذا | 
| uzun bir süredir arıyorum. | Open Subtitles | إني أبحث من مدة |