| Hatta, bu laboratuvarın tamamı Vücutgeliştirme çalışmaları için ayrıldı. | Open Subtitles | في الواقع ، كل هذا المختبر مكرس لدراسة كمال الأجسام |
| Gençlik dönemimde, Vücutgeliştirme gösterisine gitmek için kurumsal tesisten kaçardım. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغير تركتُ مرفق المؤسسة الباردة منتقل إلى عرض كمال الأجسام و هناك وقفت على المسرح |
| Vücutgeliştirme benim için çok güzel bir deneyimdi. | Open Subtitles | كمال الأجسام كانت تجربة جميلة لي |
| Vücutgeliştirme, bir spor olarak yaşam biçimiyle, eğlencesiyle, sanatsal yönüyle eşsiz bir, kategoriye düşer. | Open Subtitles | لاعبي كمال الأجسام يقعون في هذه الفئة الفريدة من نوعها " أرنولد شوارزنيجر) ، 7 مرات بطل أوليمبيا) " كما تعلمون ، كونك رياضي كما كونك تعمل في الترفيه |