"vaatlerde" - Translation from Turkish to Arabic

• وعود
• الوعود
• وعودا
• وعوداً

Pahalı vaatlerde bulunuyoruz. Yardım başka şey, petrol başka.
وعود باهضة الكلفة المساعدة شيء والبترول شيء اخر

Durumumuz bu. Denizcilerin ailelerine başka vaatlerde bulunma.
لاتقم باعطاء وعود لاهالي المختطفين

Tek yaptığın yemeğimi yiyip, kanepemde uyumak olduğu halde, çok fazla konuştuğunu, ...mutlu sonlarla ilgili boş vaatlerde bulunduğunu düşünmeye başladım.
بدأت أعتقد أنّك كثير الكلام عن وعود فارغة للنهايات السعيدة بينما جلّ ما تفعله هو تناول طعامي...

Böylece kokain çekip uyduruk vaatlerde bulunabilirler.
ليتمكنوا من تعاطي الكوكايين وإعطاء الوعود الواهية.

Size vaatlerde bulunduğunu varsayıyorum.
انني اتوقع انه قام بإطائك بعض الوعود

Ama o ağaç evde beni ziyarete gelip karanlığın içinde vaatlerde bulunan tek kişi o değildi.
ولكنه لم يكن الوحيد اللذي جاء لزيارتي في منزل الشجرة ويقطع وعودا في الظلام

Kastetmediğim birçok şey söyledim. Ve sizde; büyük olasılıkla yerine getiremeyeceğiniz... birçok vaatlerde bulundunuz.
قلت أشياء كثيرة لم أعنها و كلاكما قدم وعوداً لن تستطيعا أن تفيا بها

Tanrı, sana vaatlerde bulundu mu?
هل أعطاكِ الرب اي وعود ؟

Halkıma sahte vaatlerde bulunuyorsun.
انك تعطي وعود خادعه لشعبي

Hitler, Avusturya'nın bağımsızlığı ile ilgili boş vaatlerde bulunuyor.
أعطى (هتلر) وعود وهمية حول سيادة (النمسا).

"Yanlış vaatlerde bulundum."
"أعطيتك وعود زائفة"

Eric ve Nell kampanya maillerini gözden geçiriyor ve görünüşe bakılırsa Caldwell, Tenez'in kampanya müdürü yani yüklü miktarda para karşılığında siyasi vaatlerde bulunuyormuş.
يقوم (اريك) و (نيل) بتفحص رسائل الحملة الالكتورنية (وعلى ما يبدو (كالدويل) مدير حملة (تيانِز يقوم بإعطاء وعود سياسية مقابل المال

Arkadaşın pek çok vaatlerde bulundu.
صديقك قدم الكثير من الوعود

Hislerine dayanarak bizlere vaatlerde bulunuyorsun, söz veriyorsun.
ان تعطينا جميعا وعودا مبنيه على شعور

Neden insanlar birilerinin ellerini tuttuğunda yalan vaatlerde bulunurlar?
لماذا يعقد الناس وعوداً كاذبة عندما" "يمسكوا بأيدي بعضهم البعض؟