| Derken vaftiz babam oldu. | Open Subtitles | ثم أصبح أبي الروحي |
| - Benim vaftiz babam olabilirsin, Jake. | Open Subtitles | يمكنك أن تكون أبي الروحي ,جيك |
| - Benim vaftiz babam olabilirsin, Jake. | Open Subtitles | يمكنك أن تكون أبي الروحي ,جيك |
| Özür dilerim vaftiz babam. Vaftiz baba mı? Çocuklarını ben mi vaftiz ettim? | Open Subtitles | آسف؛ عرّابي تباً لك؛ هل جعلتُ أولادك متديّنين؟ |
| O benim vaftiz babam. Babamın en iyi arkadaşıydı. | Open Subtitles | إنه عرّابي إنه كان صديق أبي المفضّل |
| Evet, sevgili vaftiz babam | Open Subtitles | # لفترّة طـويلة يا عرّابي العجــوز # |
| Sonuçta benim vaftiz babam. | Open Subtitles | أعني، إنهُ عرّابي |
| Bildiğiniz üzere, kardeşiniz Harry S. Truman benim vaftiz babam. | Open Subtitles | كما تعرف، شقيقك (هاري أس ترومان) هو عرّابي |