"vakit geçirmeyi" - Translation from Turkish to Arabic

• قضاء الوقت
• قضاء بعض الوقت
• قضاء وقت
• قضاء وقتك
• أن أقضي وقتي
• اقضي الوقت

Tüm bu güzel şeylerle benimle vakit geçirmeyi istemeni takdir ediyorum.
أقدر أنك تريد قضاء الوقت معي وفعل كل تلك الأمور اللطيفة

Onlar, sadece eğlenceli yaratıcı şeyler yaparak vakit geçirmeyi seviyorlardı.
إنهم فقط يحبون قضاء الوقت معاً يستمتعون، ويخترعون الأشياء.

- Seninle vakit geçirmeyi seviyorum, özür dilerim. - Lanet olsun ki ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum.
أحب قضاء الوقت معك أنا أسف أنا أحب قضاء الوقت اللعين معك

Bahse girerim ki ormanda vakit geçirmeyi seviyorsun.
سوف أراهن كنت ترغب في قضاء بعض الوقت في الغابة.

İyi vakit geçirmeyi sevenlerden mi?
على الاقل واحد فيكم قضاء وقت ممتع ؟

Galiba bana Klaus ile vakit geçirmeyi bırakmamı söyleyeceksin.
أعتقد أنك ستقول لي بوقف قضاء الوقت مع كلاوس.

Sağlıklı sevgide özgürlük vardır, beraber vakit geçirmeyi seven ama önceden değer verdikleri kişi ve aktivitelere de bağlı kalan iki kişi.
الحب الصحي يدعم الاستقلالية، شخصان يحبان قضاء الوقت معًا ولكنهما يبقيان متصلان بالناس والنشاطات التي اعتادوا الاهتمام بها.

Şekerleri benim için topluyordu. Baban seninle vakit geçirmeyi seviyordu.
لقد كان والدكى يحب قضاء الوقت معكى

Çok kötü, çünkü seninle vakit geçirmeyi seviyordum.
هذا سيء، لأني أحب قضاء الوقت معك

- Yani, seninle vakit geçirmeyi seviyorum.
هم. يعني أنا أحب قضاء الوقت معك.

- Ama "seninle vakit geçirmeyi seviyorum" diyebilirim.
ولكن، يا، ويمكنني أن أقول، "أنا أحب قضاء الوقت معك."

- Ve ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum.
هيه، يا. وأنا أحب قضاء الوقت معك.

Henry'yle vakit geçirmeyi seviyorum, ama buna değmez.
أحب قضاء الوقت مع هنري, لكن ذلك لايستحق

Kardeşinin yeni bir arkadaş edinip... seninle vakit geçirmeyi bırakması biraz koyuyor.
... من الصعب أن يكوّن شقيقك صداقـة مع شخص جديد و يتوقف عن قضاء الوقت معك

Çok hoş birisi ve birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz.
إنّها فتاة لطيفة، نحب قضاء الوقت معاً

Beni güldürüyor, onunla vakit geçirmeyi seviyorum.
هو يجعلني اضحك انا احب قضاء الوقت معه

Oğlumla vakit geçirmeyi seviyorum.
أنا أحب قضاء الوقت مع ابني

Herkes General ile vakit geçirmeyi iple çekiyordu.
تطلع الجميع إلى قضاء بعض الوقت مع الجنرال

İyi vakit geçirmeyi seviyorum.
أحب قضاء وقت جميل

Onunla vakit geçirmeyi ne kadar istediğinizi biliyorum. Üzgünüm efendim.
اعلم انك تريد قضاء وقتك معه اسفة لهذا يا سيدي

Biliyor musun, Bart, Seninle vakit geçirmeyi seviyorum.
هل تعرف بارت أنا حقا أحب أن أقضي وقتي معك

Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum.
احب ان اقضي الوقت مع اصدقائي