| Gidişatı bu şekilde planlamamıştım ama saldırmanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | انه ليس المخطط الذي رسمته لكن ربما حان الوقت للهجوم |
| Barney'le ayrılalı dört ay oldu. Tekrar bir ilişki yaşamanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | (مضى أربعة أشهر منذ تخليك عن (بارني ربما حان الوقت أن تستجمعي قواك |
| Geri dönme vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | حسنا، ربما حان الوقت للعودة |
| Pireyi deve yapmanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان وقت الاهتمام بالأمور الصغيرة |
| Pireyi deve yapmanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان وقت الاهتمام بالأمور الصغيرة |
| Muhammed Ali'ye hoşça kal deme vakti gelmiş olabilir çünkü gerçekten George Foreman'ı yenebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | قد يكون الوقت قد حان لنقول وداعا لمحمد علي ، لأنه بصراحة جدا لا اعتقد ان انه قادر على الفوز على جورج فورمان. |
| Birimizin yardım aramaya çıkma vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | أنه قد يكون الوقت لأحدنا أن يذهب للمساعدة |
| Hepiniz için ayrılma vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | مرحبا، قد يكون الوقت المناسب لكم للرحيل |
| Evi elden çıkarmanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الوقت مناسباً لبيع المنزل |