| Affedersiniz. Nöbet vaktim geldi. | Open Subtitles | استميحك عذرا يا سيدي فقد حان وقت مراقبتي |
| Hep de seveceğim... ama korkarım, gitme vaktim geldi. | Open Subtitles | ودائما سوف احبك لكنني خائف لقد حان وقت رحيلي |
| Üzgünüm. Artık benim oraya çıkıp, kendi hikayemi anlatma vaktim geldi. | Open Subtitles | حان وقت مثولي هناك والإدلاء بالقصة من جانبي |
| Kendi emirlerimi alıp, burayı tahliye etme vaktim geldi. | Open Subtitles | لذا أظنّه أوان تنفيذي لأوامري وإخلائي المكان. |
| O halde birkaç şey daha öğrenme vaktim geldi bence. | Open Subtitles | إذاً أعتقد أنه قد حان الوقت لى لأعرف بضعة أشياء أكثر |
| Benim eve dönme vaktim geldi, tamam mı? | Open Subtitles | حان الوقت لكي أطير إلى العش لذا أظن أن هذا هو الوداع |
| Artık bu sezondan sonra bırakma vaktim geldi. | Open Subtitles | لقد إستمتعنا أظن أن الوقت قد حان لأن.. لأعتزل بعد هذا الموسم.. |
| Söyledigim gibi Aziz Thomas Manastiri'ni restore ederek Tanri'ya nezaketinin bedelini ödeme vaktim geldi. | Open Subtitles | بينما أنا كنت أقول آن الأوان لي لمكافئة اللورد على جميع أفضاله بترميم دير القديس توماس |
| 14 yaşındayım, yani işe başlama vaktim geldi. | Open Subtitles | أنا في 14من عمريّ ، لذلك حان وقت أعمالي الخاصة |
| O yüzden bu sabah kalktığımda, kendime, "detoks vaktim geldi"dedim. | Open Subtitles | فعندما استيقظت هذا الصباح قررت أنه حان وقت الإقلاع |
| Diğer oğlumun yanına gitme vaktim geldi. | Open Subtitles | قدّ حان وقت إنضمامي لأبني الآخر. |
| Sanırım gitme vaktim geldi. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنه حان وقت رحيلي |
| Eve dönme vaktim geldi. Bran'i ve Rickon'ı aylardır görmedim. | Open Subtitles | حان وقت عودتي للمنزل فلم أرى (بران) و(ريكون) منذ شهور |
| Ödülümü alma vaktim geldi, evlat. | Open Subtitles | لقد حان وقت المطالبة بجائزتي يا ولد |
| Karanlıklardan, aydınlığa çıkma vaktim geldi. | Open Subtitles | حان وقت الخروج من الظلام للضوء |
| Sizleri Ezekiel'la tanıştırma vaktim geldi bence. | Open Subtitles | أظنه أوان تعارفكم على (إيزيكيل). |
| Sanırım artık öz annemi görme vaktim geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنّه قد حان الوقت لأرى أمّي الحقيقيّة |
| Kalkıp hayatımın sorumluluğunu alma vaktim geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لكي أرتقي للمناسبة و أتحمل مسئولية حياتي |
| Artık bu sezondan sonra bırakma vaktim geldi. | Open Subtitles | لقد إستمتعنا أظن أن الوقت قد حان لأن.. لأعتزل بعد هذا الموسم.. |
| Sanırım bir süre bekar takılma vaktim geldi de geçiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه آن الأوان لي، لكي أتعود على كوني غير مرتبطة. |
| Sanırım benim gitme vaktim geldi. | Open Subtitles | حسناً,أعتقد أن هذا يعني أنه الوقت لكي أذهب |
| Galiba artık kendi meselelerimle uğraşma vaktim geldi. | Open Subtitles | حسناً، اعتقد انه الوقت بالنسبة لي الذهاب إلى العمل على أموري |
| Artık yenilere yol açma vaktim geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان لأتنحى عن الطريق، وأدع الجديد |
| Ash, artık yaptıklarımın sorumluluğunu alma vaktim geldi. | Open Subtitles | الرماد، فقد حان الوقت بالنسبة لي لاتخاذ مسؤولية أفعالي. |
| Ama kesinlikle buna değer çünkü insanları yeniden güldürme vaktim geldi. | Open Subtitles | لكنها تستحق هذا, لأنه حان الوقت لي لأجعل الناس يضحكون مجدداً |
| Artık gerçeği bildiğine göre, benim gitme vaktim geldi. | Open Subtitles | و الآن أنت تعرفين الحقيقة حان وقتي لكي أذهب |