| Bundan sonra vaktimin çoğunu ders çalışarak geçirmem gerekiyor. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا، وسأقضي معظم وقتي في الدراسة. |
| vaktimin çoğunu bilgi akımını düzenlemekle geçiriyorum. | Open Subtitles | أنا أقضي معظم وقتي الآن في تنسيق تدفق المعلومات. |
| Yılın bu zamanlarında vaktimin çoğunu kazarak geçiriyorum. | Open Subtitles | أقضي معظم وقتي في مثل هذا الوقت من السنة في صيانتها وحفرها. |
| vaktimin çoğunu park cezalarından ve telekızlara sert davranmaktan yırtsın diye postunu kodesten uzak tutmakla geçirdim. | Open Subtitles | قضيت معظم وقتي أنظم تذاكر مواقف سياراته وإبعاده عن السجن فيما يمارس العنف مع فتيات الجنس الهاتفي |
| Dış dünyaya kendimi kapattığımdan beridir vaktimin çoğunu burada yalnız başıma geçirdim. | Open Subtitles | منذ أن انسحبت من عالم الأعمال, أقضي معظم وقتي وحدي, هنا. |
| Sebebi ne olursa olsun, neden vaktimin çoğunu bunlarla harcadığımı asla sana söyleyemem. | Open Subtitles | انظر، لأي سبب من الأسباب، وأنا متأكد من ذلك لا يمكننى أن أقول لك لماذا أقضي معظم وقتي معهم، |
| Nitekim vaktimin çoğunu burada geçireceğim. | Open Subtitles | حيث أتوقع قضاء معظم وقتي في المستشفى. |
| Biliyor musun vaktimin çoğunu sabıkalıların yanında geçiriyorum. | Open Subtitles | أتعلم لقد قضيت معظم وقتي برفقة المجرمين |
| Biliyor musun vaktimin çoğunu sabıkalıların yanında geçiriyorum. | Open Subtitles | أتعلم لقد قضيت معظم وقتي برفقة المجرمين |
| vaktimin çoğunu orada geçiririm zannediyordum. | Open Subtitles | كُنتُ أظن أنني سأقضي معظم وقتي هناك |