| O yüzden vazifen, yani kutsal görevin o kasayı asla açmamak. | Open Subtitles | . . هذه مهمتك الآن، واجبك المقدس ألا تفتح الخزنة أبداً |
| Şimdiyse Winesburg'ta bir yetişkin gibi yaşarken akademik çalışmaların dışında insanlarla bir arada yaşamayı öğrenmek de senin bir başka vazifen. | Open Subtitles | والأن أنت تعيش في وينسبيرغ مع أناسٍ بالغين بالإضافة إلى تخصصك في دراستك واجبك هو أن تتعلم الأنسجام مع الآخرين |
| vazifen kovaların, bakraçların her zaman dolu olmasını sağlamak ve suyu yalnızca kuyudan kullan. | Open Subtitles | واجبك أن تجعلي الأسطل والدلاء ممتلئات طوال الوقت واستخدمي مياه البئر فقط |
| "İşte burada asıl vazifen sahiden başlıyor." | Open Subtitles | " هنا بحثُكم الناجح بدأ حقاً " |
| "İşte burada asıl vazifen sahiden başlıyor." | Open Subtitles | . " بحثُكم الناجح بدأ حقاً " |
| - İkinci vazifen bu mektubu doğruca Leydi Pole'a ulaştırmak. | Open Subtitles | مهمتكَ الثانية هي أن تعطي هذا الخطاب مباشرةٌ إلي السيدة (بول). بالطبع. |
| Alfred Bayan Brandy'nin gümüşlerini parlatıp düzenlemek artık senin vazifen. | Open Subtitles | (ألفريد)... أن مهمتكَ الأن أن تُعطي تلك .الميدالية للسيدة "برانديِ" لتقوم بتلميعها |
| Ogün ki vazifen neydi? | Open Subtitles | ماذا كان واجبك ذلك اليومِ؟ |
| Hayır, Jack, senin vazifen bizimle birlikte bulunman. | Open Subtitles | لا، جاك، واجبك هنا معنا |
| Bir Jedi olarak vazifen, grup için elinden gelenin en iyisini yapmaktır. | Open Subtitles | كونك (جيداى) فمن واجبك العمل ما هو صالح للفريق |
| O senin, eşin olarak vazifen! | Open Subtitles | هذا هو واجبك كزوجة |
| Kocam olarak vazifen ne? | Open Subtitles | ماذا عن واجبك كزوج؟ |
| Senin vazifen yeteneğin. | Open Subtitles | -بل إن هِبتك واجبك . |