| Hap, kokain ve amfetamin kullanan güzel, genç ve şımarık bir Hollis Doyle tahayyül edin. | Open Subtitles | إنها فتاة جميلة ومدللة مدمنة مخدرات وسرعة. |
| Hiçbir iş yapmak istemeyen zengin ve şımarık bir engelli olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنها معاقة ثرية ومدللة... لا تريد أن تفعل أي شيء... |
| Ayrıca aksi, mızmız ve şımarık olduğunu düşünüyor aynen benim olduğum gibi ve bu kariyerini öldürür aynen benimkini öldürdüğü gibi. | Open Subtitles | -هو قال ذلك؟ - ويعتقد أيضاً .. أنكِ فتاة وقحة ، متذمرة ، ومدللة ، مثلي |
| ...ve şımarık olmasına rağmen. | Open Subtitles | ومدللة |