| Ama Oren ve ailesini kurtarırsak bir şey yapmış olacağız. | Open Subtitles | لكن لو أنقذنا أورين و عائلته فسنكون قد فعلنا شيئا |
| Onu ve ailesini piknik yerine kadar 150 kilometre boyunca takip ediyorsun. | Open Subtitles | و أنت تتبعته هو و عائلته حوالي 100 ميل إلى منطقة التنزه |
| Yıllar boyunca öğrendiğimiz bir şey de, Griselda ve ailesinin onu ve ailesini fakirlikten kurtarabilmek için yapabileceği belki de en güçlü şey onun okula gitmesini sağlamak. | TED | و إحدي الأشياء التي تعلمناها على مر السنين أنه لربما أفضل شيء ممكن أن تقوم به غريسيلدا وعائلتها ليزيحوا الفقر عنهم هو أن يحرصوا على إرسالها للمدرسة. |
| Jessica Martin ve ailesini kaçırdılar. | Open Subtitles | إن لم تتركه لقد خطفوا جيسيكا مارتن وعائلتها |
| Eğer bir saniyeliğine peşinde olduğumuzu düşünürse Mendez'i ve ailesini öldürür. | Open Subtitles | أذا ظن للحظة واحدة اننا نطارده سوف يقتل (منديز) و عائلتها |
| Bunun üzerine kardeşimi ve ailesini rahatsız etmeye başladılar. | Open Subtitles | لم يكن يكسب و بدأ ينهار و بدأ يأخذ من أخوه و عائلته |
| Sigorta olsun diye Fransa büyükelçisini ve ailesini aldı. | Open Subtitles | آخر مرة اتصل بنا كروجر كان في طريقه نحو السفير و عائلته |
| Eğer siz Bay Decker ve ailesini adam gibi korumuş olsaydınız şu anda burda olmazdık. | Open Subtitles | لو أنكم أنت قمت بحماية السيد ديكر و عائلته, لما كنا هنا أصلاً |
| Öyleyse o sabah müvekkilimin onun algıladığına göre haneye zorla giren silahlı birine karşı yalnızca kendisini ve ailesini korumaya çalışması gayet anlaşılabilir bir durum. | Open Subtitles | لذا فمن المعقول أن نفترض بأن موكلي كان فقط يتصرف بمبدأ الدفاع عن نفسه و عائلته هذا الصباح |
| Siz iyi insanlar onu ve ailesini savunacaksınız. | Open Subtitles | أنتما، أيها الطيبان ستقفون معه هو و عائلته |
| Kansas'taki Fred Phelps ve ailesini benziyorlar, değil mi? | Open Subtitles | كنت أفكر بفريد فيلبس و عائلته في ولاية كانزاس. 3nd less love |
| Kendisini ve ailesini korumak adına, o herifi vurduğu ortada ve bundan pişman değil. | Open Subtitles | فمن الواضح أنّها قتلت هذا الرجل لحماية نفسها وعائلتها ولم تأسف لذلك. |
| Eşi ve ailesini öldürme suçundan birinci derecede cinayetle hüküm giymiş. | Open Subtitles | تمت إدانته بجرائم قتل من الدرجة الأولى بحقّ زوجته وعائلتها |
| Kardeşini ve ailesini götürdün ve o işini kaybetti. Hafta sonu antrenörlük yapıyorsun. | Open Subtitles | لقد احتويت شقيقتك وعائلتها بعد خسارة وظيفتها |
| Biliyorsundur, Hawk kız arkadaşını ve ailesini bizimle kalsınlar diye getirdi. | Open Subtitles | كما تعلم، لقد احضر هوك صديقتة الحميمة وعائلتها ليسكنون معنا |
| Kızı ve ailesini uzun süredir tanıdığını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه عرف الفتاة وعائلتها مدة طويلة |
| Onu ve ailesini sevdim. | Open Subtitles | أحببتها و عائلتها |
| Kendini ve ailesini korumak için güç kullanması yasalara tamamen uygun. | Open Subtitles | والقانون يكفل له حق ان يستخدم القوة ليحمي نفسه وعائلته انا |
| Saygıdeğer Amerikalı bir iş adamını ve ailesini öldürmek için mi kiralanmış? | Open Subtitles | إغتيال رجل أعمال أمريكي محترم مع عائلته |
| Vurulmayı araştırabilirsiniz ama Peter Warren'ı ve ailesini rahat bırakın. | Open Subtitles | ، يُمكنك التحقيق بشأن حادث إطلاق النار لكنك ستدع (بيتر وارين) وعائلتهم خارج ذلك الأمر |
| Bilirsin, bu şehri ve ailesini güvende tutmak için yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | تعلم, لقد فعل ما كان عليه فعله ليبقى هذه المقاطعة و عائلتة سالمين |