| Tüm ihtiyaçlarının karşılandığı ağaç tepelerinden oluşan bitki örtüsünde daldan dala atlamaya dirençli baş ve ayak parmakları geliştirdiler. | Open Subtitles | في غصون الأشجار. طوروا أصابع الإبهام و القدم للتأرجح من غصن إلى غصن |
| El ve ayak parmaklarında acı hissi. | Open Subtitles | وخز مؤلم في أصابع اليد و القدم |
| El ve ayak bileklerinden sarıldığında sadece eller ve ayaklar kopar. | Open Subtitles | القيود فى المعصمين والكاحلين يقلعون فقط اليدين والقدمين. |
| Bu oda, umutsuzluk, ter ve ayak kokusunun garip bir karışımı gibi kokuyor. | Open Subtitles | فرائحته كرائحة مزيج من العرق, اليأس و الأقدام |
| El ve ayak parmaklarının her birini kırarlar ve belki bir kaçını keserler. | Open Subtitles | سيبدأون بكسر كل واحد من أصابع يديك وقدميك وهم قادرون أيضاً على قطع اثنين منهما |
| Suda kalmış insan kalıntıları parçalanmadan dolayı el ve ayak parmaklarını kaybederler. | Open Subtitles | وجود البقايا البشرية في المياه هناك قابلية لفقدان أصابع اليدين والقدمين نتيجة الإلتهام |
| Araba eve keyif dolu kan, cerahat ve ayak parmağı kangreni hikâyeleriyle geldi. | Open Subtitles | العربة التي أوصلتني للمنزل كانت مليئة بالحكايات الممتعة من الدم والقيح و أظافر الغرغرينا |
| El ve ayak bilekleriyle boynunda yapışkan bant izleri var. | Open Subtitles | تم العثور على بقايا شريط لاصق على معصمه و كاحليه وعنقه. |
| El ve ayak bileklerinde ip izleri var. Aşırı derecede morarmış. | Open Subtitles | كدمات تقييد على رُسغيها وكاحليها، ولون الجلد عن التشويه بليغ. |
| El ve ayak parmak aralarından, saçlarının uçlarında ay ışığı çıkar. | Open Subtitles | وأشعة القمر تخرج من أصابعك وأصابع قدمك ومن شعرك |
| Sonra, el ve ayak parmaklarında ve saç diplerinden ay ışığı fışkırır. | Open Subtitles | أشعة القمر تَضْربُ خارج أصابعِكَ وأصابعِ قدمكَ ونهايات شَعرِكِ. |
| Sadece sunucuda ve ayak yosmasında bulunurdu. | Open Subtitles | فقط المضيف و القدم هوو يملكون واحداً |
| Küçücük el ve ayak parmakları... | Open Subtitles | أصابع اليدم و القدم الصغيرتان |
| Görünen hiçbir belirti olmadan el ve ayak bileklerini nasıl kırarsın? | Open Subtitles | كيف تكسر معصميك والكاحلين بدون ظهور علامات خارجية؟ |
| El ve ayak bileklerinde ip izleri buldum. | Open Subtitles | وجدت آثار تقييد على الرسغين والكاحلين |
| Kötü fast-food ve ayak kokuları arasında otobüsle 400 km. yol teptim. | Open Subtitles | و لقد قطعت لتوي 250 ميلاً على متن حافلة و الذي تفوح منه رائحة الوجبات السريعة و الأقدام النتنه |
| Televizyon, yemek ve ayak sorunlarının anlamsız sularıyla duş aldır. | Open Subtitles | أغرقيني في المياة التافهة للتلفاز و الطعام و الأقدام |
| Gel buraya, ellerine, tırnaklarına ve ayak tırnaklarına bakacağım. | Open Subtitles | مذهل,تعالي اريد ان اتطلع على اظافر يديك وقدميك ماذا تعملين؟ |
| Araba eve keyif dolu kan, cerahat ve ayak parmağı kangreni hikâyeleriyle geldi. | Open Subtitles | العربة التي أوصلتني للمنزل كانت مليئة بالحكايات الممتعة من الدم والقيح و أظافر الغرغرينا |