| Telefonlar bir türlü susmuyor ve Başbakan da sinirden küplere binmiş. | Open Subtitles | الهاتف لا يتوقف عن الرنين ورئيس الوزراء غاضب |
| Yeni lideri ve Başbakan adayını 6'da sunmayı umuyoruz. | Open Subtitles | ممتاز نحن بصدد اعلان زعيم حزب العمال ورئيس الوزراء المحتمل في السادسة |
| Yalnızca Shin Bet değil, kabine ve Başbakan da başarısız olmuş, bir bakıma Shin Bet kayırılmıştı. | Open Subtitles | لم يفشل الشاباك وحده بل ايضاً مجلس الوزراء ورئيس الوزراء فشلوا كذلك بالكاد كانوا يشرفوا على الشاباك |
| Genel kurmay başkanı, ben, savunma bakanı ve Başbakan ile telefonda kararlaştırdık. | Open Subtitles | وافقنا عن طريق الهاتف رئيس الأركان وأنا ووزير الدفاع ورئيس الوزراء |
| Büyükelçi Wong ve Başbakan protez gelişim çıkmazını engellemek adına bir anlaşma üzerinde çalışıyorlardı. | Open Subtitles | ريتشارد ورئيس الوزراء كانا يعملان على اتفاقيةٍ من .أجل تفادي نهاية تطوير الأطراف الصناعية |
| ve Başbakan'ın kendisi. Bilincinin açık olduğu nadir anlarda. | Open Subtitles | ورئيس الوزراء بنفسه في اللحظات النادرة التي كان في وعيه. |
| 1943 Ocağında,Başkant Roosevelt, ve Başbakan Churchill... | Open Subtitles | في يناير/كانون الثاني 1943، الرئيس روزفيلت ورئيس الوزراء تشرشل |
| Devlet Başkanı Jozef Tiso bir Katolik rahibiydi ve Başbakan Vojtech Tuka da son derece dindar bir adamdı. | Open Subtitles | "الرّئيس "جوزيف تيتو كان كاهن كاثوليكى "ورئيس الوزراء "فويدجيش توكا كان أيضــاً مُتديناً جداً |
| Pasha ve Başbakan el atacak. Bir bak. | Open Subtitles | باشا ورئيس الوزراء اتحدا الق نظرة |
| ...ve Başbakan, uluslar arasındaki istihbarat bilgi akışının gelişmesi için Londra'da bir konferansa ev sahipliği yapmayı teklif ediyor. | Open Subtitles | ورئيس الوزراء يعرض إقامة مؤتمر في (لندن) لتطوير تبادل المعلومات الاستخبارية بين البلاد |