| Ona adamın başının dertte olacağını söyledim, o tehlikedeydi, Ve bak şimdi hastanede. | Open Subtitles | لقد أخبرتها أنه واقع في مشكلة وأنه في خطر وانظر الآن هو بالمشفى |
| Misafir evine git Ve bak bakalım Holly'i bulabilecek misin. | Open Subtitles | اخرج الى منزل الضيوف وانظر ان كنت تستطيع ايجاد هولي |
| Bu yüzden ağzına bir enstrüman koyman gerekir. Ve bak. | Open Subtitles | لذا فمن الأفضل وضع آلة موسيقية أمامها، وانظري |
| Seni bir kereliğine dinlemiyordum baba... Ve bak ne oldu. | Open Subtitles | لم أستمع إليك مرة ، أبي وأنظر إلى ما حصل |
| Senden elbiselerimi düşürmemeni istemiştim Ve bak kirlenmişler. | Open Subtitles | طلبت منك أن لا توقع ملابسي و انظر, لقد اتسخت |
| Ve bak, hala seyahat edebilirsin, yani, hala tablo yapabiliyorsun. | Open Subtitles | و انظري .. مازال بأمكانكِ السفر .. أقصد .. |
| Bir dövüşçüyle evlendin Ve bak sonumuz ne oldu. Bak sonum ne oldu. | Open Subtitles | ,تزوجتي مقاتل وأنظري ماذا حدث لنا أنظري ماذا حدث لي |
| Elini kutudan çek Ve bak ona, genç insan. | Open Subtitles | أخرج يدك من الصندوق وانظر لها أيها البشري الصغير |
| Elini kutudan çıkar Ve bak genç adam. | Open Subtitles | اخرج يدك من الصندوق وانظر لها ايها البشرى الصغير |
| Uzan Ve bak, otobüsün altında onu görebiliyor musun? | Open Subtitles | انحني وانظر اسفل الحافله و انظروا اذا كان هناك |
| Hayatımda hiç bir sınavdan geçer not almadım, Ve bak bugün neredeyim. | Open Subtitles | انا لم انجح ولا في امتحان واحد في حياتي , وانظر الى ما أنا عليه اليوم. |
| Karaya erken çıkma çabamızın nedeni de buydu Ve bak şimdi neyle karşılaştık. | Open Subtitles | حسناً, هذا السبب الذي جعل البحث أن يطلب الوقوف في محطة سابقة وانظر إلى ماذا حصلنا |
| Lezbiyen telefon ağacını salladın Ve bak ne düştü. | Open Subtitles | لقد هزيتي شجرة الإتصال السحاقية وانظري ماذا سقط منها |
| Son üç yıldır tüm kararları ben verdim, Ve bak şirket hangi noktalara erişti. | Open Subtitles | طوال الأعوام الثلاثة الماضية، كنت أُدير الشركة، وانظري كم أصبحت هذه الشركة كبيرة |
| Bunu yıkama Ve bak bakalım ailen ne kadar zamanda fark edecek. | Open Subtitles | لا تغسل هذا وأنظر إلى متى قد يأخذ من الوقت ليلاحظه والداك |
| - Ben daha önce yaptım, dostum. Ve bak başına ne geldi. | Open Subtitles | ـ لقد فعلت هذا من قبل، يا صاح ـ وأنظر ما نلته |
| Öz kardeşinin yerine bir şeytanı seçtin Ve bak sonucu ne oldu. | Open Subtitles | بذلك الوقت لقد فضّلتَ كائنة شريرة على شقيقك الذي من لحمكَ و دمك و انظر ماذا حصل |
| Ve bak, hala seyahat edebilirsin, yani, hala tablo yapabiliyorsun. | Open Subtitles | و انظري .. مازال بأمكانكِ السفر .. أقصد .. |
| NY Takipçisi tarafından tespit edilen kişi Ve bak, Midtown'da kim var? | Open Subtitles | أنظري موقع ملاحقي " نيويورك " وأنظري من في وسط المدينة |
| Öz kardeşinin yerine bir şeytanı tercih ettim Ve bak neler oldu. | Open Subtitles | لقد فضّلتَ كائنة شريرة على أخيكَ الذي من لحمك و دمك و أنظر إلى ما حصل |
| Ve bak ne oldu. | Open Subtitles | ونظرة الذي حدثت. |
| Kızılderililer, şerefsizlerle el sıkıştı, Ve bak başlarına neler geldi ? | Open Subtitles | صافح الهنود الحجاج وشاهد من تم النصب عليه |
| Şuradaki Sessiz Ateş'te onun dokun Ve bak olayını görmüştüm. | Open Subtitles | رأيتها تحصل على اللمسه والنظره من النار الصامته هناك |
| Ve bak buldum bile. Vay be hala çalışıyor. | Open Subtitles | و أنظري ، لقد وجدته بالفعل يا رجل ، انها لا تزال تدق |
| Ve bak burada ne varmış. Kara borsa bir kıyafete benziyor. | Open Subtitles | و إنظروا ما لدينا هنا، تبدو أنها ملابس من السوق السوداء |
| Ve bak ne oldu... | Open Subtitles | و انظرِ ماذا حدث ... |
| Acıktıysan yukarıya çık Ve bak Remy. | Open Subtitles | إذا أنت جائع، إرتفعْ وإنظرْ حول، رمي. |