| Hepsi başlarken hokey sopaları gibiydiler, daha sonra hepsi eğilmeye başladılar, ve hepsi ölürler sizin ve benim gibi. | TED | كلهم بدأوا البحث كعصا الهوكي كلهم انحنوا للأسفل وكلهم ماتوا مثلي ومثلك |
| Çoğu genç, bir kısmı olgun, daha az bir kısmı zengin, ancak çoğu sizin ve benim gibi sıradan insanlar olurdu. | TED | أغلبيتهم شباب، وبعضهم من كبار السن ونسبة قليلة تكون غنية، لكن معظمهم سيكونون أناسًا عاديين مثلي ومثلك. |
| Transeksüel bireyler de insandır, aynı sizin ve benim gibi. | TED | الشخص المتحول جنسيًا هو إنسان، فقط مثلك ومثلي. |
| Musa Musevi'ydi, ama İsa, Musevi değildi, tıpkı senin ve benim gibi. | Open Subtitles | موسي كان عبرانياً ولكن يسوع كان ودوداً مثلي و مثلك |
| Çünkü, Ken ve benim gibi yanlış adamlara tutuluyorsun. | Open Subtitles | لأنك دائما تقعين فى الرجال الخطأ مثلى و مثل كين |
| Bak Eliza, bütün erkekler Albay ve benim gibi kararlı bekarlar değildir. | Open Subtitles | ليس كل الرجال مكتوب عليهم " العزوبية مثلي أو الكولونيل " بيكيرينغ |
| Hannah ve benim gibi zeki insanlar için işine kendini kaptırmamak fiziksel bir acı olur. | Open Subtitles | (للناس الأذكياء مثلي ومثل (هانا أن تكون غير متحفز يكون مؤلم جسديا |
| Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum. | Open Subtitles | "للعالم الخارجي، أنا مجرد خبير جنائي عادي" "ولكن سرًا، وبمساعدة (أصدقائيفيمعامل(ستار.. أحارب الجريمة وأعثر .. |
| Bu şişko kediler, senin ve benim gibi işçi sınıfını sömürüyorlar! | Open Subtitles | إنهم يستغلوننا نحن الطبقة الكادحة مثلك و مثلي |
| Senin ve benim gibi sefiller sıradan ve güvenli bir yaşam sürüyor. | Open Subtitles | أنهم يحتاجونه من أجل أمان الناس العاديين مثلي ومثلك. |
| Ne kadar suç işlemesen de o senin ve benim gibi insanları aşşağılamaktan vazgeçmez. | Open Subtitles | إنها جريمة ولكنها لا تكن شيئا لأناس مثلي ومثلك إلا الحقد والكره |
| Ama senin ve benim gibi insanlar bu yüzden savaşır. | Open Subtitles | ولكن هذا الذي يجعل الاشخاص مثلي ومثلك يُقاتلون |
| Ancak, sizin ve benim gibi, kelimeleri bazen doğru anlayamayabiliyor. | Open Subtitles | ولكنه مثلي ومثلك إدراكه اللفظي ليس مثالياً |
| Çünkü onlar da insan. Senin ve benim gibi. | Open Subtitles | لأنهم أشخاص ، هذا السبب أشخاص مثلي ومثلك |
| Onlar da tecrübeli ve eğitimli sağlık çalışanlarını hak ediyor, tıpkı sizin ve benim gibi. | TED | يستحقون مقدمي الرعاية الصحية المدربة والمختصة، فقط مثلك ومثلي. |
| Sizin ve benim gibi insanlara yardım etmek için çalışıyorlar... | Open Subtitles | و التي أنشئت من قبلهم لكي تساعد أناساً مثلي و مثلكم |
| Haruko burada doğdu, o da senin ve benim gibi vatanına sadık. | Open Subtitles | هاروكو ولدت هنا . انها مواليه للوطن مثلى و مثلك |
| İki, senin ve benim gibi bir şey daha yok. | Open Subtitles | ثانيهم، لا يوجد شيء مثلي أو مثلك |
| Şuradaki Bayan Davis ve benim gibi Çocuklar için yazılmış hikayede | Open Subtitles | كٌتبت للأطفال مثلي ومثل السيد (ديفيد) هناك، |
| Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum. | Open Subtitles | "للعالم الخارجي، أنا طبيب شرعي طبيعي" "ولكن سراً، وبمساعدة (أصدقائيفيمعامل(ستار.. أكافح الجريمة وأعثر .. |
| İçinde, sizin ve benim gibi insanların beraberce, huzur içinde yaşayabileceği bir dünya! | Open Subtitles | في عالـمٍ أين يستطيع من هم مثلك و مثلي. أن يعيشوا بسلام جنباً إلى جنب |
| Devletler ve şirketler senin ve benim... gibi insanlara ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | الحكومات والمؤساسات فى حاجه لأشخاص مثلك. ومثلى |
| İnsanlara ne yaparlarsa yapsınlar sen ve benim gibi hainlere yapacaklarıyla kıyaslanmaz. | Open Subtitles | أيا كان ما سيفعلونه بالبشر ، فإنه لا شيء بالمقارنة مع ما سيفعلونه بالخونة من أمثالي و مثلك. |
| Ve hatta senin ve benim gibi iki kişi bile bir topluluk oluşturabilir. | Open Subtitles | وحتى مجرد شخصين مثلك انت وانا نحن نستطيع ان نكون مجتمعاً |
| Sadece senin ve benim gibi büyük insanların yaşadığı gereksiz üst sınıf veya mütevazi köylülerin olmadığı bir dünya. | Open Subtitles | عالم للرجال العظماء مثلى ومثلك يحيْون فيه. بلا مكان للطبقات |
| Mike ve benim gibi tulumlu adamlar kurdular | Open Subtitles | لكن خذ الكلام بتروي لكن الأشخاص مثلي أنا و(مايك) الذين قفزوا |