"ve benzeri" - Translation from Turkish to Arabic

    • وغيرها
        
    • وما إلى ذلك
        
    • والعديد
        
    • وهلم جرا
        
    • واشياء من هذا
        
    • وهكذا دواليك
        
    • وما شابه
        
    • وماشابه
        
    • وأشياء من
        
    Ve eğer otomobil ve benzeri dayanıklı malları da dahil edecek olursanız bu sayı rahatlıkla iki katını aşacaktır. TED وإذا قمت برمي نفايات معمرة أخرى مثل السيارات وغيرها سيزيد هذا الرقم إلى أكثر من الضعف
    Genellikle diğer tüm yüklenicilerin işlerini koordine eden tek bir yüklenici (müteahhit) vardır. Mimar planı çizer, hafriyat şirketi temeli kazar, tesisatçı, marangoz ve benzeri. TED عادة، هناك المقاوم العام المسؤول عن تنسيق الجهود من جميع المقاولون المختلفون: مهندس معماري لرسم الخطة وشركة الحفر لحفر الأساس وسباك ونجار وما إلى ذلك.
    Fizikçiler hâlâ bu ve benzeri soruları araştırıyor, dolayısıyla tam bir açıklamaya uzağız. TED ما زال الفيزيائيين يستكشفون هذه والعديد من الأسئلة الأخرى، فنحن بعيدين عن إجابة كاملة-
    Demokrasiyi getirmek isteyen bir grup insandı çünkü onlar evrelsel seçim, parlemento, anayasa düşüncesini ve benzeri şeyleri getirmek istiyorlardı. TED حفنة من الأشخاص كانوا يريدون الانخراط في مسار ديمقراطي لأنهم يريدون ترسيخ فكرة التصويت والبرلمان والدستور، وهلم جرا
    Iste bu yuzden sihirbazlik ve benzeri gosterilere gidiyoruz. TED وهذا هو السبب الذي من اجله ندفع للذهاب إلى العروض السحرية واشياء من هذا القبيل.
    Asit baz hücresel ve benzeri bölgelerin genel özelliklerinin etkin görselleştirelmesi. Open Subtitles تمكين التصور من الخصائص العامة لمناطق خلايا حمضية القاعدة، وهكذا دواليك
    Karıncaları da önlerine şeker ve benzeri şeyler koyarak çekmeye çalıştım. TED ثم شجعت النمل على الدخول إليها عبر وضع السكر وما شابه
    Farz edelim ki bu ve benzeri amaçlar için bu tür bir yapay zeka geliştirmek mümkün olsun. TED إذا، لنتقبَََل حالياً القدرة على بناء نظام كهذا من أجل مهمة كهذه وغيرها.
    Burada çürümeyi engellemek için deriler krom ve benzeri toksinlerle işlenir. Open Subtitles مواد قاتله مثل الكروم وغيرها من السموم لوقف التحلل.
    İyileştirilmiş insan sağlığı fiziksel ürününün en etkili yöntemleri dağıtım, şehir altyapısı ve benzeri bilim ve teknoloji alanında bulunur politika veya parasal ekonomide değil. Open Subtitles و أفضل الطرق لضمان مثالية الصحة البشرية، الإنتاج المادي، التوزيع، البنية التحتية للمدن وغيرها تنتج من مجال العلم و
    Piramitleri gördüğünü ve benzeri hikayeler anlatarak gençlerin kanına giriyor. Open Subtitles وأخذ الفلة الصغيرة للإثارة و قصص المغامرات ومشاهدت الإهرمات وما إلى ذلك
    Film posterleri nadir fotoğraflar, film dekorları ve benzeri. Open Subtitles ملصقات الأفلام صور نادرة دعامات سينمائية، وما إلى ذلك
    Ama bizde kariyer danışmanı ve benzeri çeşitli insanlarda şunu söyleme eğilimi vardır, "Sanatçılar analitik değildir. Belki zekidirler, TED ثم يكون لدينا هذا التوجه بأن مستشاري التوظيف، مستشاري التوظيف، والعديد من الناس يقولوا مثلاً، " " الفنانون لا يستطيعون التحليل. إنهم ربما بارعون،
    Hep böyle hissetmişimdir, ama böyle olduğunu şöyle anladım, yıllar önce Kaliforniya'daki ailemin evindeki merdivenleri çıkarken, oturma odasının pencerelerine bakıyordum ve 20 metrelik alevlerle sarıldığımızı gördüm, Kaliforniya tepelerinde ve benzeri yerlerde sıkça meydana gelen yangınlardan biriydi. TED وهذا هو ما أَحسست به دوماً، ولكني أدركت هذا الإحساس، على الواقع، قبل بضع سنوات حينما كنت أصعد السلم في منزل والداي في كاليفورنيا، ونظرت من خلال نوافذ غرفة الجلوس ورأيت أننا كنا مطوقين بلهيب يعلو 70-قدمًا، احدى تلك الحرائق التي تندلع بانتظام في تلال كاليفورنيا والعديد من الأماكن المشابهة الأخرى.
    Craig, daha önce aile, kalıtım, çocuklar ve benzeri konularda... hissettiklerimi konuştuğumuzu anımsarsın. Open Subtitles ستتذكر, كان قد ناقشنا في وقت سابق هذا الإسبوع بخصوص مشاعري حول العائلة, التراث, والاطفال وهلم جرا.
    Craig, daha önce aile, kalıtım, çocuklar ve benzeri konularda... hissettiklerimi konuştuğumuzu anımsarsın. Open Subtitles ستتذكر, كان قد ناقشنا في وقت سابق هذا الإسبوع بخصوص مشاعري حول العائلة, التراث, والاطفال وهلم جرا.
    Dev mürekkep balığı ve benzeri şeyleri duymuşsunuzdur, ama bu hayvanların kimisinin uzunluğu 42-48 metreye kadar olabiliyor. TED كنتم تسمعون عن الحبّار العملاق واشياء من هذا القبيل ، ولكن بعض من هذه الحيوانات موجودة على بعد 140 و160 قدم تقريباً.
    bir kamusal plaza olmalıdır, ve benzeri. TED للإلتزام بمناطق مقسمة مرمزة ، وهكذا دواليك.
    Sen okuldaki çocukları kar tatilleri ve benzeri şeylerde uyarmak için tasarlanmıştın. Open Subtitles تم تصميمك لتحذير الطلاب الصغار من الثلوج وما شابه.
    Artık pencerelere tırmanacak ve çelik kasa ve benzeri şeyleri açacak kadar genç değilsiniz. Open Subtitles اعنى انك لم تعد شابا وقويا بما فيه الكفاية لكى تستمر فى تسلُّق النوافذ, وكسر الخزائن وماشابه
    Ayrıca matematiksel yapı da var, Koordinat sistemi, ölçüler, etiketler, noktalar, eksenler ve benzeri. TED ولدينا أيضًا الهيكل الرياضي نتحدث عن خطوط وقياسات وعناوين نقاط ومحاور وأشياء من هذا القبيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more