| Ve biliyorsun evcil hayvan alerjisi var, bu yüzden... | Open Subtitles | وكما تعلم أنه يتحسس من وبر الحيوانات الأليفة , لذا | 
| Yılın bu zamanlarının çok güzel olduğunu.., ...duydum Ve biliyorsun bende çeyrek Fransız sayılırım. | Open Subtitles | أسمع أنها جميلة في هذا الوقت من السنة وأنت تعلم أني من أصول فرنسية. | 
| Senin yüzünden bir ambulansla gezmek zorunda kaldım Ve biliyorsun ki, beni araba tutar. | Open Subtitles | بسببك حصلت على جولة في سيارة إسعاف وأنت تعرف بأنني أعاني من دوار السيارة. | 
| Ve,biliyorsun, sende de var bundan. Kabul etmesen de. | Open Subtitles | وتعلمين , انتي عندك هذه القوه حتى لو لم تدركي ذلك | 
| Ve biliyorsun ki, bu mümkün olsa bile, doğru yol bu değil. | Open Subtitles | وتعرف حتى لو كان هذا ممكنًا هذا ليس السبيل لذلك. | 
| Ve biliyorsun hiç şansı yok. | Open Subtitles | انا اعتقد أنه بمجنون ليفعلها بمفرده ياألكس وانت تعلم انه ليس لديه فرصة | 
| Ve biliyorsun, bence senin o durumla başa çıkma şeklin harikaydı. | Open Subtitles | وأتعلمين, أعتقد أعتقد أن الطريقة التي تعاملت بها مع الموقف كانت رائعة للغاية. حقاً | 
| Sen açık fikirli bir insansın Ve biliyorsun ki her şey burada başlıyor. | Open Subtitles | أنت شخص منفتح القلب وتعرفين أن الأمر يبدأ من هنا | 
| Beni sevdiğini söyledi, Ve biliyorsun babam, babam onu çok sevdi. | Open Subtitles | . . قالت انها تحبني و أنتِ تعلمين ان أبي رباه , لقد أحبها | 
| Çünkü şuan biz birlikteyiz Ve biliyorsun beni sıkıyor... sürekli beni ellemen gibi. | Open Subtitles | ...بما أننا حبيبان الآن, وكما تعلم أنا أستخدم حبوب منع الحمل إنك دائماً تحاول معي | 
| Ve biliyorsun ki, sonsuza kadar işsiz kalmayacağım. | Open Subtitles | وكما تعلم لن أكون رجل عاطل للأبد | 
| Ve biliyorsun, şu an iyi bir moddalar. | Open Subtitles | وكما تعلم انهم فى مكان جيد الان | 
| Ve biliyorsun annem geceleri dışarı çıkmama izin vermiyor. | Open Subtitles | لقد تحطمت حافلتى وأنت تعلم أن أمى لا تسمح لى بالخروج عندما يحل الظلام | 
| Ve biliyorsun ki ismimin bir duvara yazılmasını istemiyorum. | Open Subtitles | وأنت تعلم أني لا أريد إسمي وصورتي على حائط لعين | 
| Ve biliyorsun... ben... Oraya tek başıma gidemem. | Open Subtitles | وأنت تعرف أنني لا أستطيع الوصول إلى هناك لوحدي | 
| Ve biliyorsun ki, aylık ipotek ödemeleri bizim kiraya ödediğimizden daha fazla olmayabilir. | Open Subtitles | وأنت تعرف الدفعات الشهري من المحتمل الا تكون اكثر بكثير مما ندفعه في الإيجار | 
| Ve biliyorsun,eğer sen uyamayacaksan, söyle. | Open Subtitles | وتعلمين, إذا كنت مازلتي لاتريدن فقط قولي | 
| Bana inanmıyorlar Ve biliyorsun beni öldürecekler. | Open Subtitles | إنهم لا يصدقوني وتعرف بأنهم سيقتلوني | 
| Salak bir çocuktum, Ve biliyorsun artık bu kişi değilim. | Open Subtitles | انا كنت طفله غبية في ذلك الوقت وانت تعلم بأني لست كذلك الان | 
| Ve biliyorsun, bugün benim iki yılım doldu. | Open Subtitles | وأتعلمين , اليوم ينتهي العامين | 
| Banyodan yeni çıkmıştım Ve biliyorsun, havlusuz kurulanmayı seviyorum. | Open Subtitles | ،كنتُ خارجاً للتو من الحمام. .وتعرفين أني أحب التجفيف الهوائي | 
| Bazı şeyleri halletmelisin Ve biliyorsun ki bi işe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ بحاجة للتفكير في بعض الأمور و أنتِ تعلمين أنني بحاجة لوظيفة | 
| Ve biliyorsun, benim için yalnız bir kız var. | Open Subtitles | تعرفين دائماً هناك فتاة واحدة مناسبة لي | 
| İsa, Muhammed ve Buddha olmak istiyorum ama Tanrı'ya inanmak zorunda kalmadan, Ve biliyorsun ki bunu kalbimden gelerek söylüyorum. | Open Subtitles | أود ان أصبح (المسيح) أو (محمد) أو (بوذا) لكن لا يجب أن أؤمن بالإله، وكما تعلمون... أعنيها بكل جوارحي | 
| Eğer bunları doğru bilirsem, 100 papel vereceğini söyledi, Ve biliyorsun o parayı kazanmak zorundayım. | Open Subtitles | و هو يقول لي دائماً إذا أجبت بشكل صحيح أحصل على نتائج كبيرة و أنت تعرف أنه علي أن أجني تلك النقود | 
| Pekala, babanla aynı fikirde olmaktan nefret ediyorum, Peter, ...ama birazcık fazla içiyorsun, ve, ...biliyorsun ki, bazen bu insanların seni sevmesine etki eder. | Open Subtitles | أكره أن أتفق مع والدك .. بيتر لكنك نوعاً ما تفرط في الشرب و أنت تعلم .. | 
| Ve biliyorsun ki başına kötü bir şey gelmesine asla izin vermem. | Open Subtitles | و أنت تعلمين أنني لن أسمح أن يحصل له أي أمرٍ سيء |