| Bu olay canını yakacak ve bu olduğunda bilmen gereken üç gerçek var: | Open Subtitles | .... هذا سيألمك ... وعندما يحدث هذا |
| ve bu olduğunda... | Open Subtitles | .. وعندما يحدث هذا |
| ve bu olduğunda, işler yavaşlar, ihmal edilir ve verimsizlik büyür. | TED | وعندما يحدث ذلك فالأشياء تتباطىء وتسقطُ من خلال الفجوات وتزدهرُ عدم الكفاءات. |
| Bir süre sonra seni alacak, ve bu olduğunda seni öldürmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | لا تستطيعين تغيره,ثم ستصبحى مثله وعندما يحدث ذلك,سأقوم بقتلك |
| ve bu olduğunda en iyi niyetli cümleler bile yanlış anlaşılabilir. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك, فأن افضل النوايا يُمكن أن يُساء فهمها |
| ve bu olduğunda ait olduğun yerde, burada benimle olmanı istiyorum. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك أريدك أن تكون حيث تنتمي هنا، معي |
| ve bu olduğunda, daha önce benzerini görmediğiniz merhametsiz bir şiddetle dikkatlerini bu Koalisyon'a döndürecekler. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك |
| ve bu olduğunda, vekâletnameniz Jesse'yi Wallace'tan korumaya yetecek mı? | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك هل ستكون مهاراتك في المحاماة كافية لحماية كيسي من والاس ؟ |
| Kendin söyledin. Bu şamandıra önünde sonunda devrilecek ve bu olduğunda senin üstünde olama izin veremem. | Open Subtitles | قلتِ ذلك بنفسكِ، في الأخير، هذه العوّامة ستنقلب، ولا يُمكن أن أترككِ عليها عندما يحدث ذلك. |