"ve burada" - Translation from Turkish to Arabic

    • وهنا
        
    • و هنا
        
    • هنا و
        
    • وهناك
        
    • وهُنا
        
    • وها أنا
        
    • و هناك
        
    • وأنا هنا
        
    • ويمكنكم
        
    • وهو هنا إلى
        
    • وهي هنا
        
    • و ها
        
    • هُنا و
        
    • و من هنا
        
    • وها هي
        
    İlla bir şey gösterilecekse, size kodları göstermek istiyoruz ve burada Ben Fry'ın Pac-Man'i sütunlar halinde görselleştirdiği Pac-Man kodu. TED إذا كان أي شيء، نريد أن تظهر التعليمة البرمجية، وهنا تشاهد ديستيلاماب بن فراي من باك مان، مدونة باك مان.
    ve burada yakınlardaki domuzlardan başlıkları yapmaları için yardım istedik. TED وهنا طلبنا من بعض الخنازير المجاورة أن تصنع العناوين لنا.
    AWAC'a göre düşman burada, burada ve burada pozisyon almış. Open Subtitles التقارير تفيد أن عدونا يتواجد هنا و هنا و هنا
    Burada ve burada... l5 bölgesindeki spinal arteri aşındırdığını görebilirsin. Open Subtitles انظر هنا و هنا واضح وجود تآكل في العمود الفقري
    ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun. TED وهناك ترى بالفعل ضوءا ساطعا يدل على ما يحمله المستقبل.
    AWAC'a göre düşman burada, burada ve burada pozisyon almış. Open Subtitles وحسب التقارير الوارده فان مواقع العدو هنا , وهنا, وهنا
    ve burada bir fotoğrafı var. Orada gördüğünüz küçük etiket. TED وهنا في صورة الحق. أن العلامة قليلا حتى هناك.
    Bu ölçümleri geliştirdik ve burada gördüğünüz, bizim dikkat hunisi dediğimiz bir şey. TED حسنا, نحن ابتكرنا هذه الأدوات, وهنا ما تراه نسميه نحن قمع التركيز.
    Burada, bir bilgisayarın cümleleri ayrıştırmak için İngilizce grameri nasıl kullandığını anlatıyorum ve burada duraklama var ve öğrenci, devam edebilmek için ne olduğunu anlamak, yansıtmak ve doğru kutucuğu işaretlemek zorunda. TED هنا ، أنا أشرح كيف يستخدم الكمبيوتر قواعد اللغة الانجليزية لتحليل الجمل ، وهنا يوجد توقف وعلى الطالب ان يعكس ، يفهم ما الذي يدور ويختار الصندوق الصحيح وقبل ان يتسطيعون الاستمرار
    Bu düşük hız, düşük rüzgar hızı ve manevra kabiliyeti çok arttırılmış ve burada küçük bir dalgayı geçiyorum. yelkenin pozisyonuna bakın. TED هذه سرعة بطيئة، سرعة ريح بطيئة، والقدرة التناورية تتزايد جدا، وهنا سأؤدي انعطافا صغيرا، وأنظر في وضع الشراع.
    Pekala. İşte burada da güzel insan hücresi duruyor ve burada da ortamın öne geçtiğini anlayabilirsiniz. TED حسناً ، وهنا هذه الخلية البشرية الجميلة، ويمكنك التخيل أن السياق يذهب
    Burada ve burada... l5 bölgesindeki spinal arteri aşındırdığını görebilirsin. Open Subtitles انظر هنا و هنا واضح وجود تآكل في العمود الفقري
    Burada ve burada konuşlandığını düşündüğümüz en az 10 koruması var. Open Subtitles هناك عشرة حراس على الأقل بتلك النقاط، هنا، هنا و هنا
    Önümüzdeki hafta Ayı Haftası! Korkunçlar, tüylüler ve burada, canlı yayındalar. Open Subtitles الأسبوع المقبل إنها مخيفة و ذات شعر و هنا على الهواء
    ve burada da ikinci ve üçüncü metakarpal kemiklerin kırıldığı görülüyor. Open Subtitles و هنا حيث كسرت الثاني و الثالث من عظام مشط اليد
    Ve bu merdivenler de, kaçakçıların hep bulunduğu yer ve burada pek çok ateş ediliyor. TED وعلى تلك السلالم, حيث اعتاد التجار ان يقفوا وهناك الكثير من تبادل اطلاق النار.
    ve burada, egemenliğin iki asası var. Open Subtitles وهُنا إثنَانْ مِن الصَولجَانَات المَلكِيه
    ve burada bileklerime elektrotlar bağlıyorum. TED وها أنا أضع بعض الأقطاب الكهربائية هنا على معصمي.
    ve burada hayatımı güzel kılabilecek başka bir şey daha var. Open Subtitles و هناك شيء آخر هناك من شأنه جعل الحياة مجزية جداً
    ve burada size kralın çıplak olduğunu söylüyorum. TED وأنا هنا لأخبركم أن الإمبراطور لا يلبس ثيابا.
    ve burada gördüğünüz gibi kasklarıyla alışveriş yapıyorlar. TED ويمكنكم ان ترون هنا كيف انهم يتسوقون بخوذهم
    ve burada Open Subtitles وهو هنا إلى
    Kızımda obsesif kompulsif bozukluk var ve burada olmasının tek sebebi tüm o ıvır zıvırların, ritüellerin ve azizlerin ilgisini çekmiş olması. Open Subtitles لديها وسواس قهري وهي هنا فقط لأنها جذبت للحلي والشعائر
    Durum nahoş bir hal aldı ve burada uyandım. Open Subtitles ثم أصبحت الأمور غير سارّة بعض الشيء, و ها أنا هنا
    Sizi içeri girerken görmüş ve burada beklemenizi söylemek için beni gönderdi. Open Subtitles لقد رآكِ وأنتِ تدخلين الى هُنا و أرسلني لإخبارك أن تنتظريه هُنا
    Altıncıysa ve burada değilse altın merdiveni'nde olabilir. Open Subtitles لو أنه رجل الذهب و من هنا ليس كذلك يمكن ان يكون فى طريقه الى ممر الذهب
    Bir süre bekliyorum Bunun için, Corky, ve burada düşünce var Open Subtitles , كنت أنتظر فترة لهذا , كوركي وها هي أعتقدت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more