| Benim işim de onlara ve dünya'ya, şampiyon olduğumu hatırlatmaktır. | Open Subtitles | لذا ، عملي هو تذكيرهم و العالم بأسره أنني البطل |
| Yıllar geçti ve dünya ülkeleri ikinci bir kez savaşa gitti. | Open Subtitles | و مرت السنون، و العالم ضربته الحرب للمرة الثانية |
| Göklerde ve dünya'da bana artık yer yok. Ancak yüreğimde huzur var. | Open Subtitles | لا يوجد في السماء و الأرض مكان لي لكن قلبي يغمره السلام. |
| Ama kapsülüm rotadan çıktı ve dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüş ve Superman olmuştu. | Open Subtitles | وبالوقت الذي وصلت به لهنا كان قد كبر ابن عمي بالفعل وأصبح "سوبر مان" |
| Baylar, cennet ve dünya felsefemizle oluşturduğumuzdan çok daha derin. | Open Subtitles | أيها السادة، تنطوي السماء والأرض على ما يفوق تصوّرات فلسفتنا. |
| Küçük çocukları vardı, cezaları Amerika ve dünya çapında protestolara neden oldu. | Open Subtitles | كان ورائهما أطفال صغار وأشعل مصيرهما احتجاجات في أمريكا وحول العالم |
| Betimleyicilik ise aklımızın nasıl çalıştığı ve dünya görüşümüzü şekillendirdiğimiz içgüdüler hakkında bize ışık tutar. | TED | أما عن الوصفية فهي تبين لنا كيف تعمل عقولنا وغرائزنا التي نكون نظرتنا للعالم من خلالها |
| Tıpkı süpersonik bir trende gidiyormuşuz gibi ve dünya yanımızdan akıp gidiyor. | Open Subtitles | أنه مثل الركوب فى قطار أسرع من الصوت و العالم فقط يمر أمامك بسرعة |
| Çünkü terliyorum ve kalbim çarpıyor ve başım dönüyor ve dünya parçalanıyor. | Open Subtitles | لأنني أبدأ بالتعرق و يدق قلبي بشدة و أشعر أن رأسي يدور و العالم يتحطم من حولي |
| Özetle kitlendiniz ve dünya, baskı altında kilitlenen bir başkan seçmemiz için fazla tehlikeli. | Open Subtitles | المهم انك تجمدت في مكانك , و العالم خطير للغاية كي ننتخب رئيساً قد يتجمد |
| ve dünya James Lucas Scott'ı devirebilecek güce sahip değil. | Open Subtitles | و العالم ليس قوي بما فيه الكفاية ليصعق جيمس لوكاس سكوت |
| Ayrıca bilinen bir gerçektir ki, Tanrı Cennet ve dünya'yı yarattı ve bizi de kendi görüntüsünde yarattı. | Open Subtitles | والمعرفة القصيرة و الأكيدة أن الرب خلق السماء و الأرض و خلقنا علي صورته |
| Elma ve dünya birbirlerine değmiyorlar fakat aralarındaki alanlar değiyordu. | Open Subtitles | التفاحة و الأرض لا يلمسون بعضهم لكن المجالات بينهم تفعل ذلك |
| Venüs ve dünya'nın başlangıçlarında karbon oranları aynıydı fakat bu iki gezegen son derece farklı yollara sürüldüler ve bu iki hikayede de karbon nihayete erdiren elementti. | Open Subtitles | بدأ الزهرة و الأرض تقريباً بنفس كمية الكربون, لكن العالمين كانا مسيران على طول مسارات مختلفة جذرياً, |
| Ama kapsülüm rotasından saptı ve dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüştü ve Superman olmuştu. | Open Subtitles | ولكن خرجت سفينتي عن مسارها وبالوقت الذي وصلت لهنا قد كبر إبن عمي بالفعل وأصبح (سوبر مان) |
| Ama kapsülüm rotasından saptı ve dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüştü ve Superman olmuştu. | Open Subtitles | ولكن سفينتي خرجت عن مسارها وبالوقت الذي وصلت به لهنا (كان قد كبر ابن عمي بالفعل وأصبح (سوبر مان |
| Tamamen farklı bir bakış açısı, kainata bakmıyorsunuz, sen ve dünya birlikte kainatta sürükleniyorsunuz. | TED | إنها نظرة مختلفة بشكل تام، فأنت لا تنظر إلى أعلى الكون، بل أنت والأرض تجوبان الكون معا. |
| Milyonlarca insan şu an bu yayını izliyor burada ve dünya çapında. | Open Subtitles | الملايين من الناس يشاهدون هذا البث حالياً هنا وحول العالم |
| ve dünya ve Hindistan için önemli olan açık bir startejiniz olmalıdır. | TED | لذلك يجب أن تكون لديك إستراتيجية واضحة وهو أمر هام بالنسبة للهند و بالنسبة للعالم |
| Ama kapsülüm rotasından saptı ve dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüştü ve Superman olmuştu. | Open Subtitles | لكن مركبتي أنحرفت عن مسارها , بالطبع لكن بوقت وصولي لهنا كان قريبي قد نضج و أصبح ( سوبرمان ) |
| Bir uzaylı ırkı, o şeyi hapsetmek için delicesine bir teknoloji geliştirmiş ve dünya'yı çöplük yerine kullanmışlarsa, bunun tek bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | إذا إمتلك جنس فضائي تقنية لحصر ذلك الشيء واستعمل الأرض كمرحاض له... فقد فعلوا ذلك لسبب واحد |
| Ve şu Cennet ve dünya hakkındaki konuşmalar, açıkçası, ben yutmuyorum. | Open Subtitles | وكُلّ هذا الكلامِ حول السماءِ والأرضِ بصراحة ، لا اصدق ذلك |
| Ama kapsülüm rotadan çıktı ve dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüş ve Superman olmuştu. | Open Subtitles | ولكن بلدي جراب حصلت تربعت بالطبع وبحلول الوقت الذي وصلنا اليه، ابن عمي قد نمت بالفعل وتصبح سوبرمان. |
| Kendine bir kamera seç ve dünya senin istiridye kabuğun olsun | Open Subtitles | كوني أمام الكاميرا والعالم بأسره سيكون محارك الخاص |
| Artık seni buldum ve dünya güzelliğini görmeli | Open Subtitles | "الآن وجدتك وسيعرف العالم مجدك" |
| Tayga yerkürenin çevresini dolaşır ve dünya üzerindeki ağaçların üçte birini barındırır. | Open Subtitles | يُحيطُ التايغا با الكرة الأرضية ويشكل ثُلث الأشجار على الموجودة الأرضِ. |
| Doğruca DHD'ye gittik ve dünya'yı geri çevirdik. | Open Subtitles | أَخذنَا الغواصةَ مباشرة إلى أداة الاتصال وأعدنا الاتصال بالأرض. |