| 250,000$ değerinde mal alma ve dağıtma niyetinden. | Open Subtitles | نية لشراء وتوزيع 250 جي يستحقّ من الساعد. |
| Yerel yetkililer, bazı suçlu işçilerin, tesisi gizlice uyuşturucu paketleme ve dağıtma işi için kullandığından şüpheleniyor. | Open Subtitles | تشتبه السلطات المحلية في وجود مُوطفين مُحتالين كانوا يستغلوا المُنشأة بشكل سري لحزم وتوزيع المُخدرات |
| Dünya acilen daha düşük maliyetli ve taşınabilir solunum cihazlarının yanı sıra bu hayat kurtarıcı teknolojiyi daha hızlı üretme ve dağıtma yollarına ihtiyaç duyuyor. | TED | إن العالم بحاجة ماسة لمزيد من أجهزة التّنفس الصناعي المتنقلة والرخيصة، بالإضافة إلى طرق أسرع لإنتاج وتوزيع هذه التقنية المنقذة للأرواح. |
| Uyuşturucu çalma ve dağıtma, genelev işletme bir polis memuru öldürme, ölümlü kaza, kanıt çalma hepimizi bitirir bu. | Open Subtitles | السرقة وتوزيع المخدرات, إدارة بيوت الدعارة, قتلُ ضابط, اصطدامٌ وهروب, سرقة الأدلة... هذا سيقضي علينا جميعاً. |
| Uyuşturucu çalma ve dağıtma, genelev işletme bir polis memuru öldürme, ölümlü kaza, kanıt çalma hepimizi bitirir bu. | Open Subtitles | السرقة وتوزيع المخدرات, إدارة بيوت الدعارة, قتلُ ضابط, اصطدامٌ وهروب, سرقة الأدلة... هذا سيقضي علينا جميعاً. |