"ve daha önce" - Translation from Turkish to Arabic

    • من قبل
        
    • ولم
        
    • سابقًا
        
    ve daha önce hiç konuşma fırsatı bulamadığım pek çok insanla arkadaş oldum. TED وأصبحت صديقاً للكثير من الناس لم تكن لدي فرصة للحديث معهم من قبل.
    Fakat korkmuştu. 95 yıl yaşamıştı ve daha önce hiç halüsinasyon yaşamamıştı. TED ولكنها كانت خائفة.فقد عاشت 95 عاما، ولم ترى هلوسات من قبل أبداً.
    Bu kitabı biliyorsun, ...ve daha önce de baskı hissettiğin durumlarda bulundun. Open Subtitles انتي تعرفين هذه المادة ولقد كان اداؤك فيها عالي جدا من قبل
    Bize; beş memur, iki stajyer, araç kullanamayan biri ve daha önce hiç ifade almamış bir kişi tahsis edildi. Open Subtitles لقد أعطونا 5 أشخاص اثنين منهم في فترة تدريب أحدهم لايستطيع القيادة والآخر لم يقم بتسجيل أيّ إفادة من قبل
    Bu çocuğun sabıkası yok ve daha önce bu bölgeye ne gitmiş ne de bu bölgeyle bir bağlantı kurmuş. Open Subtitles إنهُ مجرد فتى بدون سجل إجرامي لم يسافر سابقًا لهناك، وليس لهُ معارف في المنطقة
    Teddy kim ve daha önce görmediğim bu diğer oda da ne? Open Subtitles من هو تيدي و ما هذه الغرفة التي لم ارها من قبل
    Axl çok çaresizdi ve daha önce hiç yapmadığı bir şey yaptı. Open Subtitles كان أكسل مستميتًا للغاية لدرجة أنه فعل أمرًا لم يفعله من قبل
    Sonra en yakın ağaca koşarak dallarını kırmaya, taşlar fırlatmaya ve daha önce duymadığım küfürler savurmaya başladı. TED ومن ثم جرى إلى اقرب شجرة وبدأ يحطم الاغصان ويرمي الحجارة وأخذ يلعن ويعلي صوته بالسباب بطريقة لم أرها من قبل
    Ya da geçmişe bakabilir ve daha önce daha dik dağları fethetmiş olduğunuzu hatırlayabilirsiniz. TED او يمكنك ايضاً .. ان تعود بالزمن الى الوراء .. وتنظر الى الذي انجزته .. والى الجبال المنحدرة التي تسلقتها من قبل
    Ben yeni yerlere ulaşmak ve daha önce hiç duymadığım sesler keşfetmeyi umuyorum. TED اتمنى ان اصل الى مناطق جديدة لاكتشف اصوات لم اسمعها من قبل
    Aslında bu kanserde salgının suçlusu çok daha kötü bir şey, ve daha önce hiç düşünmediğimiz bir şey. TED ﻓﻲ ﺍﻟﺤﻘﻴﻘﺔ ﺳﺒﺐ ﺍﻟﻌﺪﻭﻱ ﻓﻲ ﻫﺬﺍ ﺍﻟﺴﺮﻃﺎﻥ ﻫﻮ شئ أكثر تهديدا شئ لم نفكر به بالفعل من قبل
    inanılmaz derin ve zengin,zamanlarım geçti, özgün ve daha önce hiç yaşamadığım türden ilişkilerim oldu. TED كانت هناك لحظات لا تصدق من العمق و الغنى، من الصدق والارتباط لم أجربها من قبل قط.
    Olağanüstü fiziksel durumuna rağmen o tamamen benimle beraberdi, yol gösteriyor, büyütüyor ve daha önce hiç olmadığı kadar babalık yapıyordu. TED رغم حالته الجسدية القاسية، كان حاضرا معي بشكل كامل، يرشدني، يرعاني كان أبي بقدر إن لم أقل أكثر مما كان عليه من قبل.
    ve daha önce hiç görmedikleri bu biyolojik çeşitlilik arasında dikkatlarini çok hızlı bir şekilde çeken bir tür buldular. TED خلال كل هذا التنوع البيولوجي الذي لم يروه من قبل, وجدوا نوع لفت انتباههم بشكل سريع.
    ve daha önce bu kadar çok insan... ...bu gerçekten habersiz olmamıştı. TED ولم يحدث من قبل أن كان عدد كثير من الناس غافلين عن هذه الحقيقة.
    ve daha önce, hafife alma ... ... lüksüne sahiptik, ... ... çünkü artık daha ucuz. TED لم يحدث من قبل أن كان لدينا هذا المستوى من التّرف للتعامل معه كشيء مضمون لأنه حاليّا رخيص الثّمن.
    Çok ilkeldi ve daha önce bulunduğum herhangi bir yerden daha uzaktı. TED كان الأمر بدائياً جداً و بالغ البعد أكثر من أي تجربة أخرى قمت بخوصها من قبل
    O koltuk 15 yıldır orda ve daha önce kimse üstüne düşmemişti. Open Subtitles الكنبة كانت هنا منذ 15 سنة و لم يسقط أحد فوقها من قبل
    Diyelim ki şehirli 14 yaşında bir çocuksunuz ve daha önce okyanusu görmediniz. TED فلتقل أن عمرك 14 سنة وتعيش في المدينة، ولم تر المحيط في حياتك قط.
    Foka yaklaştı ve daha önce hiç kayda alınmamış ava sudan yaklaşma numarasını yaptı. Open Subtitles اقترب منها و طبّق خطّة التخفّي في الماء الذائب التي لم تُصوّر سابقًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more