"ve gözleri" - Translation from Turkish to Arabic

• وعيناها
• وعيناه
• وعينيه
• وعينيها
• وعيونه

O cuma, ağır solunum yetmezliği gelişti ve gözleri tehlikeli bir şekilde kırmızıydı.
في هذا يوم الجمعة ظهرت أعراض ضيق التنفس الشديد وعيناها أصبحتا حمراوتين بشكل مهدد.

Boğazı kesilmiş ve gözleri kayıp.
تم قطع الشريان السُباتي لها وعيناها مفقودتان مثل باقي الضحايا

ve gözleri parlıyordu sanki bir fırının duvarlarına açılmış iki delik gibi.
وعيناه توهّجتا مثل ثقبين في جدران فرن

Ve Lucas,o koyu kıvırvık saçları ve gözleri iki parıldayan yıldız gibi.
لديه جماهير المظلمة من الشعر المجعد وعيناه ... مثل اثنين تسطع النجوم الساطعة.

Ve şimdi arkasını dönecek, gözlerini kapayacak, ve gözleri kapalıyken yerde duran bir tabak bulacak.
والآن سوف يقوم .. بالتحرك مُغلقاً عينيه لكي يجد طبقاً على الأرض .. وعينيه مغلقتان

Çok tatlı gülümsüyor ve gözleri aynı amcanınkilere benziyor.
ابتسامته جميلة وعينيه تشبه عيني عمك

ve gözleri gri.
وعينيها رمادية.

Saçı ve gözleri kahverengiydi.
شعرها وعينيها بـُـنيتــان

ve gözleri ateş saçıyor.
وعيونه... ... حادّ.

Güzel saçları ve gözleri var.
إن شعرها جميل. وعيناها جميلتان.

O çok güzel. ve gözleri biraz hüzünlü.
إنّها فائقة الجمال وعيناها تبدو حزينة

ve gözleri de yağmur renginde.
وعيناها مثل لون المطر

ve gözleri de daha iri.
وعيناها كبيرتان

Grayson gayrimeşru çocuğu olan sadece kendini düşünen şirin bir çocuk ve gözleri o kadar küçük ki boncuk kolye ile bağlayabilirsin.
(جرايسون)طفل متحكم جميل مع طفل سيء وعيناه ضيقتان

ve gözleri, sanki doğrudan ruhuma bakıyor gibi.
وعيناه, كأنهم يحدقون بروحي

ve gözleri parlıyordu.
وعينيه... ومتوهج.

ve gözleri!
وعينيه

ve gözleri.. Alev almış gibiydi.
...وعينيها بدت وكأنها تشتعل

ve gözleri...
وعينيها

ve gözleri parıl parıl parlıyor.
وعيونه تلمع.