| Ormanda gizlenen ve geceleri kurt adama dönüşen bir çocuk varmış. | Open Subtitles | صبي يختبئ في الغابة و الذي يتحول إلى ذئب في الليل |
| molekülü serbest bırakıyorlar ve geceleri, yani mürekkepbalığının ihtiyacı olduğunda, ışık geri geliyor. | TED | وتفرز الهرمون، وتعود الإضاءه في الليل تماما عندما يحتاج الحبار لها. |
| Bu kitaplarda, bu ciltlerde beni besleyen insanoğlunun bilgeliği var ve geceleri yalnız kaldığımda bana eşlik ediyor. | Open Subtitles | فى هذه الكتب و فى هذه المجلدات هناك الحكمة المتراكمة من البشرية، التى تحفظنى عندما تكون الأيام شاقه و الليالى طويله و وحيدة |
| "Filmleri ve geceleri severim" falan. | Open Subtitles | أنا أحب الافلام و الليالى مثل هذه |
| Gündüzleri iş kadını ve geceleri sana yolda rastlasalar seni hiç hatırlamayacak erkeklerle geçen uzun aşk geceleri. | Open Subtitles | مؤظفة بالنهار وبالليل علاقات طويلة من الغراميات الفارغة مع شباب لن يتذكروك |
| Solar paneli gunese dogru cevirecek. ve geceleri yol lambasi. | TED | لتواجه الخلية الشمسية الشمس مباشرة وفي الليل إنها مصدر إضاءة للشارع |
| Şeytanla anlaşma yaptığını ve geceleri bir kurda dönüştüğünü söylüyorlar. | Open Subtitles | أن ربة البيت متحالفة مع الشيطان. وأنها تتحول إلى مذؤوب في الليل. |
| Bu ödül ve geceleri şehir merkezine gelmek konusunda neler hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شعورك حول هذه الجائزة وحضورك لوسط المدينة في الليل |
| Kendi televizyonu var, ama ağır işitiyor ve geceleri işitme cihazını takmayı sevmiyor. | Open Subtitles | لديه تلفزيونه الخاص لكنّ سمعه ثقيل وهو لا يحبّ وضع سماعات أذنه في الليل |
| Proteinli barlar, rahat ayakkabılar ve geceleri en az dört saat uyku. | Open Subtitles | الحانات البروتين، أحذية مريحة و لا يقل عن أربع ساعات من النوم في الليل. |
| Bir çatı bahçesi yapıyorum ve geceleri ışıklandırmak için süper verimli bir yol bulmam lazım. | Open Subtitles | أنا أقوم ببناء حديقه للسطح وأريد طريقة أضاءه ممتازه في الليل |
| Ben çocukken mekanik işinde çalışıyordu ve geceleri de amcamın taksisinde şoförlük yapıyordu. | Open Subtitles | كان يعمل كميكانيكي وبالليل يعمل على التاكسي الخاص بعمي |
| Gün boyunca bir hücredeydim ve geceleri beni çıkarıp... - ...üzerimde deneyler yapıyordu. | Open Subtitles | إذ لبثت في زنزانة طيلة النهار، وفي الليل أؤخَذ لتقام عليّ التجارب. |
| ve geceleri, kanını donduran sesler duyabilirdin. | Open Subtitles | وفي الليل تسمعين نحيب يجمد الدم في العروق |
| Ve bu bireyler gidip dünyanın en iyi protein kıvırıcısı kimmiş diye baktıklarında, bir MIT profesörü değildi, bir CalTech öğrencisi değildi, İngiltere, Manchester'dan, gün içinde, bir rehabilitasyon kliniğinde yönetici asistanı, ve geceleri dünyanın en iyi protein kıvırıcısı olan bir kadındı. | TED | وحينما ذهب هؤلاء الافراد ونظروا إلى من كان أفضل طاوي للبروتين في العالم، لم يكن بروفيسور في معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا، لم يكن طالب معهد كاليفورنيا للتكنولوجيا، كان شخص من انجلترا، من مانشستر امرأة والتي كانت خلال النهار مساعد تنفيذي في عيادة إعادة تأهيل وفي الليل كانت أفضل طاوية للبروتين في العالم. |