"ve gidip" - Translation from Turkish to Arabic

    • و نذهب
        
    • واذهبي
        
    • وسنذهب
        
    • سيخرج ويخبره
        
    • و اذهبي
        
    • وإذهبي
        
    • و اذهب
        
    Buradaki işim bitince güzel bir öğle yemeği yiyecek ve gidip biraz kuş avlayacağız. Open Subtitles و بعدها سنتناول غداءً جميلاً و نذهب لصيد الطيور.
    Şimdi uslu bir kız ol ve gidip arkadaşlarınla oyna. Open Subtitles الآن ، كوني فتاة جيدة واذهبي للعب مع أصدقائك
    O yüzden eve saat 12'de geleceğim ve gidip okul için malzemelerini alacağız. Open Subtitles سآتي إلى المنزل في الساعة 12: 00 وسنذهب للحصول على تجهيزات مدرسية
    Adamlarını ben öldürdüm ve gidip neden yaptığımı da ben söyleyeceğim. Open Subtitles -وأنا مَن سيخرج ويخبره بسبب فعلتي -لا أستطيع السماح لك بفعل ذلك
    Şimdi köpeği bana ver ve gidip iyi vakit geçir. Open Subtitles و الآن اعطيني هذا الكلب و اذهبي لقضاء وقت ممتع
    O yüzden, sakın numara yapma ve gidip bilgisayarını aç. Open Subtitles لذا، لا تعبثي معي وإذهبي وإفتحي جهازكِ المحمول.
    Herkes nereye bakıyorsa, siz başka biryere bakın, ve gidip farklı şeyler yapın, bilirsiniz, ve o da bunu yapıyor. TED دائما انظر حيث لا ينظر الآخرون و اذهب و قم بشيء مختلف
    Haydi bu gece tüm bunları bir kenara bırakalım ve gidip iki çift olarak gecenin tadını çıkaralım. Open Subtitles دعنا لا نقلق حول هذا الليلة و نذهب لأستمتاع بالموعد المزدوج
    Üzgünüm. Lanet kutundan lanet mavi etiketleri çıkar ve gidip beyaz etiket al. Open Subtitles أزيلي الملصق الأزرق من صندوقك واذهبي لِشِرَاءِبعضالملصقاتالبيضاء.
    O yüzden kes şunu ve gidip bana kahve koy! Open Subtitles توقفي عن هذا، واذهبي ! وأحضري المزيد من القهوة
    ve gidip kuyudan biraz su çekip gel Open Subtitles واذهبي لتحضري بعض الماء من البئر
    Ben tasarımları bırakıyorum, sen ise okulunu..., ...ve gidip Afrika'da yaşıyoruz. Open Subtitles سآخد استراحة من التصميم، أنت ستخرج من المدرسة، وسنذهب للعيش في أفريقيا.
    Ben Grayson'u bulacağım, ve gidip Tippi'yi arayacağız. Open Subtitles أنا سأذهب لأجد غرايسون وسنذهب للبحث عن تيبي
    Adamlarını ben öldürdüm ve gidip neden yaptığımı da ben söyleyeceğim. Open Subtitles -وأنا مَن سيخرج ويخبره بسبب فعلتي
    Tamam, belki de çeneni kapamalısın...ve gidip kahve falan içmelisin... lütfen. Open Subtitles حسناً , من الأفضل لكِ أن تصمتي . . و اذهبي لإحضار القهوة أو ما شابه
    Şimdi bize topumuzu ver ve gidip bebeklerinle oyna. Open Subtitles الآن، أعيدي كرتنا و اذهبي للعب مع دميتك
    Şimdi, iyi bir kız ol ve gidip babana gizlice şu Jordan almond'lardan getir. Open Subtitles ...والآن, كوني جيدة وإذهبي هناك وأحضري لوالدك, بعض اللوز
    Kitty, yemek yapmayı bırak... ve gidip yat. Open Subtitles ...كيتي, توقفي فن الطبخ وإذهبي للسرير
    Gözümün önünden kaybol ve gidip bir yerlerde otur! Open Subtitles إغرب عن ناظري و اذهب و اجلس في مكان ما إذهب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more