"ve han" - Translation from Turkish to Arabic

    • و هان
        
    • وهان
        
    • الخان
        
    Hey, söylediklerine göre, eğer dünyanın sonu gelirse sen, hamamböcekleri ve Han Na, yalnızca üçünüz hayatta kalacaksınız. Open Subtitles يـاه ,وفقاً لكلامك لو كانت هناك كارثه ارضيه سوف يكون هناك الصراصير و انت و هان نا ثلاثتكم ستبقون على قيد الحياة
    Hee Joo ve Han Na, ikiniz planladınız. Open Subtitles هي جو" و "هان نا" أنتما الإثنان خططتما لهذا
    Söyle bakalım, Luke Skywalker ve Han Solo gibi mi giyindiniz? Open Subtitles هل تلبس مثل لوك شاوكر و هان سولو ؟
    Cho Sung-wook ve Han So-young müşteri olarak, Open Subtitles لدينا تشو سونغ ووك، وهان سو يونغ بصفتهما عميلين،
    Ben ve Han Li bir tur döndürmek için ara veriyorduk ve sonra vardiya müdürü Paul, yanımıza geliyordu. Open Subtitles كنت أنا وهان لي بدخن سجائر في الاستراحه ثم جاء مدير المناوبات ـ بول
    Bizi öldür ve Han atalarının başlattığını gelip bitirsin. Open Subtitles ..إقتلنا وسوف يُنهي الخان ما بدأه أسلافه
    Eğer başarısız olur ve Han sebepsiz yere çocuğu yanına çekmeye devam ederse babanla bu konuda konuşuruz. Open Subtitles ولكن إذا فشل ولم يدفع الخان الفتى بعيداً عنه فسنقوم بتوجيهه لأن يفعل
    O zaman, sen ve Han Na... Open Subtitles لاحقاً انت و هان نا
    Komutan Jo, Komutan Park, Takım komutanları Ko ve Han ve diğer 35 genç asker. Open Subtitles الرقيب (جو) ، والرقيب (بارك) وصف الضباط (كو) و (هان) والـ35جندي...
    Bu arada, ikiniz süper Luke ve Han olursunuz. Open Subtitles أنتما ستكونان أفضل (لوك) و (هان)
    Pekâlâ başka bir kız daha geldi. Anahtarlarınızı kaseye koyun. Şu anda, ben ve Han... Open Subtitles رائع، فتاةٌ أخـرى، فقط ارمي مفاتيحك في الطبق، حاليًا، فقط أنا و(هان)، و...
    Oleg ve Han taşınıyorlar. Open Subtitles -إنّهما (أولـيغ) و(هان) ينقلان الأغراض .
    - Lando ve Han gibi. Open Subtitles - مثل لاندو و هان.
    Mai Nuyen ve Han Phan. Open Subtitles (ماي نوين) و (هان فان).
    ve Han Solo. Open Subtitles ( و ( هان سولو
    ޞimdi,Chor ve Han arasındaki dövüşün Savaşan Dönemde ki hikayesi Open Subtitles الآن، قصة المعركة بين تشور وهان في فترة المتحاربة
    ve Han hızlanmazsan cimciklemeye başlayacağım yine. Open Subtitles وهان, التقط بسرعة والاسابدا بالضرب مرة اخرى
    İyi bir Samarıtan kalbi dokunulmuş basit biri değildir, aniden yapılan yardımın ve iyi bakimin hali, ama hizmetin sistemini ayakta tutan--sevdiğim şey-- hizmeti ayakta tutan sistem ve Han, ilgilenmek, TED السامري الجيد هو ليس ببساطة ذو قلب يتاثر ويعمل عمل فوري من الاهتمام و الاحسان ولكن من يوفر نظاما من الرعاية المستمرة انا احب ذلك نظام من الرعاية المستمرة في الخان كن حذرا
    "Aşağılık bir ecnebi Han'a yalan söyledi ve Han da o yalancıyı hayatta bıraktı." Open Subtitles الخان تعرض للكذب من قبل أجنبي حقير" "وترك الكاذب ليفلت دون عقاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more