| Köpekli ekipler ceset ve kanıt aramasına devam ediyor. | Open Subtitles | البحث عن الجثث والأدلة وفقا للشبكة يتم الآن مع الكلاب البوليسية تحدثت مع الصحافة مرتين. |
| Louise'in röportajı inandırıcı ve kanıt da ikna edici. | Open Subtitles | المقابلة التي أجرتها لويس أكثر إقناعاً والأدلة مقنعة |
| Polis kaynaklarına göre görgü tanığı ve kanıt olmaması arama çabalarını sonuçsuz bırakıyor. | Open Subtitles | تفيد مصادر شرطة "لوس أنجلوس" أن قلة الشهود والأدلة, تحبط عملية البحث |
| İnanacak mantık ve kanıt varsa her şeye inanırım. | Open Subtitles | لكنّي أؤمن بشهود العيان فبحوزتهم شهادة ودليل يُصدق |
| Eğer geçerli bir sebep ve kanıt varsa birçok şeye inanırım. | Open Subtitles | لكنّي أؤمن بشهود العيان فبحوزتهم شهادة ودليل يُصدق |
| ve kanıt. | Open Subtitles | ودليل |
| Suçlama ve kanıt özetlerini getirelim önce. | Open Subtitles | نحضر ملخص التهم والأدلة إلى هنا |
| Delko ve kanıt, kardeşin ve şu kız. | Open Subtitles | "ديلكوا " والأدلة , أخيك وتلك الفتاة |