| Şiddetli bir şekilde ısırarak, vücudu deler sallayarak parçalara ayırmadan önce, kasları ve kemikleri keser. | Open Subtitles | انه يخترق الجسم يقطع العضلات والعظام قبل أن ينتره الي قطع |
| Dokuları ve kemikleri bu şekilde kesmek için muazzam bir güç kullanmak gerekir. Dua edelim de böyle bir şeye gerek kalmasın. | Open Subtitles | يأخذ قدرٌ كبير من القوة لقطع خلال الأنسجة والعظام هكذا |
| Karavan içindeki tüm doku ve kemikleri toplamamız lazım. | Open Subtitles | علينا كشط كلّ الأنسجة والعظام من على داخل المقطورة. |
| Giysileri, etleri ve kemikleri koparıp yutuyorlar ve sonra sindiremedikleri şeyleri geri çıkartıyorlar. | Open Subtitles | ,لذلك عليها تمزيق وبلع الملابس ,اللحم و العظام كلها وبعدها تتقيأ ما لا تستطيع هضمه |
| ...bu sayede kıkırdağı ve kemikleri geçebilmiş. | Open Subtitles | حتى يمكن غرزه بين الغضروف و العظام |
| Ve bu kilise dekorasyonunda gerçek insan kafatasları ve kemikleri vardı. | Open Subtitles | كما توجد تلك الكنيسة التي زُِينت بجماجم وعظام بشرية |
| Derisi ve kemikleri sigortada para edecekti Allah'ın belâsı bir çiftçi olmaktansa. | Open Subtitles | ادرك أن قيمته وهو ميت أكبر من قيمته وهو حي جلده وعظامه |
| En azından postu ve kemikleri. | Open Subtitles | لقد أصبح كومة من الفرو والعظام |
| Sonra da kasları ve kemikleri tuvale değen fırça darbeleri gibi ustalıkla ayırırdı. | Open Subtitles | ثم يقوم بالحفر في العضلات والعظام |
| Geriye sadece dişleri ve kemikleri kalacak. | Open Subtitles | لن يتبقّى منهم سوى الأسنان والعظام |
| Sanırım bir travma geçiriyor, ve kemikleri kırılmış. | Open Subtitles | لديها صدمة الرأس وعظام مكسورة. |
| Ölümsüzler gibi. Eti ve kemikleri atomize olmuş. | Open Subtitles | مثل الخالدين، لحمه وعظامه متداعية كالذرات فائقة الصغر |
| Beyni ve kemikleri yüzüme ve göğsüme saçıldı. | Open Subtitles | دماغه وعظامه تناثرت على وجهي وصدري |