| "Ve üstü Tanrı'ya hakaret eden isimlerle dolu, kırmızı, yedi başlı ve on boynuzlu canavara binmiş kadını gördüm. | Open Subtitles | و رأيت إمرأة تجلس على وحش ملوّن به كل معاني الكفر و له سبعة رؤوس و عشرة قرون |
| Yağ bugün bitecek, iki günlük un ve on tane patatesimiz kaldı. | Open Subtitles | تبقى لنا يوم أخير من مخزون الزيت و يومين من الدقيق و عشرة من البطاطس |
| Yağ bugün bitecek, iki günlük un ve on tane patatesimiz kaldı. | Open Subtitles | تبقى لنا يوم أخير من مخزون الزيت و يومين من الدقيق و عشرة من البطاطس |
| 37, 38, 39, 40 ve on dolar, 50. Teşekkürler. | Open Subtitles | سبعة وثلاثون 38 39 40 وعشرة هي خمسين شكرا لكم |
| bir ve iki ve üç ve dört ve beş ve altı ve yedi ve sekiz ve dokuz ve on. | Open Subtitles | واحد واثنين وثلاثة وأربعة وخمسة وستة وسبعة وثمانية وتسعة وعشرة. |
| 33'ten iki ve on. Crewe'un gözleri bir kez daha Deacon'ı arıyor. | Open Subtitles | .بين الثانى والعاشر على بعد 33 .كرو" يبحث عن "دياكون" مرة أخرى" |
| Bin dünya ve on bin yaşam boyunca bulana dek seni arayacağım. | Open Subtitles | سوف أبحث عنك عبر آلاف العوالم وبين عشرات الآلاف من الناس حتى أجدكِ |
| Bir kaç tane. Onuncu, on birinci ve on ikinci. Sakıncası mı var? | Open Subtitles | من الثانية عشر أو الحادية عشر أو العاشرة هل لديك مانع؟ |
| On tanesi ona, on tanesi ona, on tanesi sana ve on tanesi bana. | Open Subtitles | هذا يعنى ، 10 له و 10 له عشرة لك و عشرة لى |
| Ben ve on binlerce kişi daha her hafta internetten ona oy atıyoruz. | Open Subtitles | وانا و عشرة الاف من الاشخاص نقوم بالتصويت له كل اسبوع |
| Sen ve on arkadaşın bir patates cipsi bulup eve götürüyorsunuz ki bütün aile yiyebilsin. | Open Subtitles | إنه يشبه أن تكون أنت و عشرة من اصدقاءك تحملون رقاقة من البطاطس و ترجعون بها إلى عائلتكم كي يأكل الجميع |
| Hem de biricik oğlunu ve on adamını öldürdüm. | Open Subtitles | وقمت بقتل ابنه ، و عشرة من رجاله |
| On...ve on. | Open Subtitles | سبعة , عشرة و عشرة |
| ve on milyon onluk. | Open Subtitles | وعشرة ملايين من فئه العشرة اتريدها مقلية؟ |
| Herkes, dokuz ve on numaralı gişenin önüne! | Open Subtitles | قفوا في صفوف أمام الكاونترات رقم تسعة وعشرة الآن , بسرعة |
| İlk yardım ekibine beşlik mannitol ve on miligramlık deksametazon verin. | Open Subtitles | واعطي المسعفين امبولة مينيتول وعشرة مليغرامات من الداياكساميثون |
| Gaz için on dolar ve on dolar da iş bittikten sonra sana bir içki almak için. | Open Subtitles | عشرة دولارات لأجل ذلك. وعشرة لأشتري لكِ شراباً بعد انتهاء التصوير. |
| Sadece dört ay ve on gün boyunca ona yas tutması için izin veriliyor. | Open Subtitles | من المسموح لها فعل ذلك فقط لمدة أربعة أشهر وعشرة أيام |
| Önde ve on kaldı, babacığınla! | Open Subtitles | الاول والعاشر يذهب, مع ابيك |
| Bir ve on. Crewe pasını veriyor. | Open Subtitles | .كرو" سيمرر بين الاول والعاشر" |
| Bin dünya ve on bin yaşam boyunca bulana dek seni arayacağım. | Open Subtitles | سوف أبحث عنك عبر آلاف العوالم وبين عشرات الآلاف من الناس حتى أجدكِ |
| Bir kaç tane. Onuncu, on birinci ve on ikinci. Sakıncası mı var? | Open Subtitles | من الثانية عشر أو الحادية عشر أو العاشرة هل لديك مانع؟ |