| Bir denetleme için merkeze inmiştim Ve onu gördüm. | Open Subtitles | كنت في وسط المدينة لبناء. التفتيش، ورأيتها |
| Ve onu gördüm. Oyun oynuyordu, bir kar yığınının içinde. | Open Subtitles | ورأيتها كانت تلعب هناك على ضفة ثلجية |
| Dün gece oradaydım, Ve onu gördüm. | Open Subtitles | لقد دخلت للغرفة البارحة وقد رأيته |
| Ve onu gördüm | Open Subtitles | وقد رأيته |
| Ne yapacağımı düşünürken başımı kaldırdım Ve onu gördüm. | Open Subtitles | عازماً على استئناف فرارى، رفعت رأسى و رأيتها |
| Bay Khan: "Yatağın baş ucundaki ışığı açtım Ve onu gördüm." | Open Subtitles | خان : "اضأت النور بجانب السرير و رأيتها" |
| Ve onu gördüm, zihnindeyken canavar gelmeden hemen önce. | Open Subtitles | ورأيته عندما كنا في عقله مباشرة قبل مجيء الوحش |
| Sana baktim Ve onu gördüm. | Open Subtitles | نظرت إليك ورأيته. |
| Uyandım Ve onu gördüm. Deli gibi bana mastürbasyon yaptırıyordu. | Open Subtitles | استيقظت ورأيتها تدعك قضيبي كالمجانين |
| Bugün kilisedeydim Ve onu gördüm. Bana doğru geldi. | Open Subtitles | مؤخراً كنت في الكنيسة, ورأيتها جائت إلي |
| - Marketteydim Ve onu gördüm. | Open Subtitles | ـ ماذا؟ ـ كنت في السوق ورأيتها |
| Havuzun yanından geçiyordum Ve onu gördüm. | Open Subtitles | ومررت من بركة السباحة ورأيتها |
| Ve onu gördüm. Kan içinde, kesikler ve... | Open Subtitles | ورأيتها الدم و الجروح و .. |
| Ve onu gördüm | Open Subtitles | وقد رأيته |
| Araba kullanıyordum Ve onu gördüm. | Open Subtitles | كنت أقود، و رأيتها |
| Araba kullanıyordum Ve onu gördüm. | Open Subtitles | كنت أقود السيارة، و رأيتها |
| dışarı baktım Ve onu gördüm. | Open Subtitles | نظرت للخارج و رأيتها |
| Maili inceliyordum Ve onu gördüm. | Open Subtitles | كنت أفتش البريد، ورأيته |
| Oraya baktım Ve onu gördüm. | Open Subtitles | نظرت ورأيته. |